ZİHİN KONTROL GRUP

ZİHİN KONTROL GRUP

8 Ocak 2007 Pazartesi

ELEKTRO-MANYETİK KONTROL SİLAHLARINA DAİR PROTESTO



ELEKTRO-MANYETİK KONTROL SİLAHLARINA DAİR PROTESTO
Değerli Üyeler;Yukarıdaki fotoğraflar ilk bakışta size anlamlı gelmese de aslındaABD’nin derin dünyalarında kullanılan ZİHİN KONTROLÜ (Mind Control)projesine dahil olmuş, başka bir deyişle kurbanlarının fotoğrafları.Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi Zihin Kontrolü projesi,istihbarat ve güvenlik servislerinin yeni gözdesi olarak bazıservisler tarafından kullanılmakta. Ancak bazı kaynaklarda isebatılı servislerin dezenformasyon amaçlı komplo teoremi olduğundaısrarlılar. Biz bu konudaki tartışmalara taraf olmadan nacizanetespitlerimizi sizlerle paylaşalım !!!Bu projenin bir çok değişik dalda yürütülen alt projeleri, ABD vebazı servisler tarafından askeri ve sivil laboratuarlardasürdürülmeye ve daha da geliştirilmeye devam ediyor.Yazar : Colin A. RossMKULTRA, MKSEARCH, MKACTION, ARTICHOKE ve BLUEBIRD isimleri ileadlandırıldılar. Güvenliğin ana teması, toplum güvenliği olduğunagöre bu yapı taşını oluşturan ilk adım da insan öğesi olduğundanistihbarat ve güvenlik servisleri öncelikle bireysel risk’leribertaraf etmek, dolayısıyla toplum güvenliğini sağlamak adına uzunyıllardan beri psiko-sosyal yöntemleri kullanmak adına bir çokaraştırma yapmıştır.Zira insan, ve insanı insan yapan en önemli unsur düşünmekolmasından ötürü zihin ve beyin faaliyetleri, fonksiyonları ve tümiç dinamikleri, yıllardan beri tıbbın en önemli araştırma merkezihaline gelmiş ve halen bu konudaki çalışmalar dünyanın bazı önemlimerkezlerinde gözlerden uzak şekilde devam etmektedir.Gün geçtikçe iletişim teknolojilerinin değişmesi, nüfusun süreklibüyümesi ancak buna paralel istihdam ve gelir dağılımındakiadaletsizlik gibi sebepler, ülkelerin ve pakt’ların güvenliğineyönelik risk ve tehdit algılamalarında da artarak gelişen birdeğişme göstermiş, güvenliğe yatırılan harcamalar ise gerek fertbazında gerekse topluluklar bazında paralellik arzetmiştir.Bütün bu ileri teknoloji cihazlara yapılan harcamalara rağmenorganize suç organizasyonları ve terör grupları kaynaklı tehdit tamanlamı ile yok edilememiştir. Bunlara ilaveten, bazı gizli devletdestekli derin organizasyonların, demokrasi ve özgürlük yaftalarıaltında motiflenmiş, güzide gezegenimiz üzerinde kısmi ve mutlakhakimiyet kurma isteğine, bazı değerli yer altı ve yerüstükaynaklara sahip olma amacını da eklerseniz siyaset sanatının nasılkeskin bir kılıç haline getirildiğini sanırım yaşayarak görmekteyiz…“Para demek güç demek” diyen filozofun sözüne ekleyebileceğimiz tekşey, toplumları kontrol edebilecek tek mekanizmanın mükemmel birsiyasetin güçlü bir finansal kol üzerinde yürüyebileceğidir. ABDgibi bazı devletler buna iyi bir örnek olarak karşımızdadurmaktadır. “Önce borçlandır, sonra iste” felsefesi, iyi birsiyaset ve teknoloji desteğinde her ülkeyi etkisi altına alabilecekönemli bir psikolojik yönlendirme unsurudur diyebiliriz.BEYİN KONTROLÜ ve benzeri bazı görünmez silahlar, bireylere dikteettirilen DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK gibi kavramlarla tam olarak tersdüşmesine rağmen ne yazık ki bu tür silahlar, birey ve toplumlarıngüvenliği gibi sebeplerden ötürü kullanılmaktadır. Aslında bu birtezat olmasına rağmen, güvenlik servisleri, risk ve tehditalgılamaları prizmasına giren her türlü faaliyeti önceden haberalmak dolayısıyla tedbir geliştirmek amaciyle bu tür teknolojileribünyesinde uygulamaktadır.Sizlere daha önceki yazılarımızda LSD ve değişik kimyevi ilaçlarıninsan kobaylarda habersizce kullanıldığından bahsetmiştik. Bunailaveten para-psikolojik deneyler, hipnoz gibi değişik psiko-metotlarda halen bir çok araştırma laboratuarında güvenlik vehaberalma amaciyle geliştirilmektedir.İşin ahlaki ve etik yönü hakkında söyleyebileceğimiz son söz ise, butür teknolojilerin birey ve toplum güvenliği normlarından ayrılmasıve bir menfaat silahı haline gelmesi durumunda oluşabilecek kaosusanırım takdir edersiniz. Ayrıca bu tür teknolojileri ehil olmayanve profesyonel olmayan kadroların kullanması durumunda bir ahlakerozyonu yaşanacağı da gayet açıktır. Geçmişte gerek ülkemizdegerekse başka ülkelerde halen hatırlanan bir çok örneği yaşanmıştır.Fakat biz en bilinenleri açıklarsak, NIXON ve WATERGATE skandalı, BMGenel Sekreteri Kofi ANNAN’ın dinlenmesi, ülkemizde Telekulakskandalı gibi örnekler verebiliriz.Hukuki olarak ise söylenecek pek bir şey yok.Nedeni ise, güvenlik ve haberalma servislerinin, birey özgürlüğününçerçevesinin genişletilmesi ve takibin kat-i ve kesin prensiplerebağlanması, yasal prosedürün uzun ve meşakkatli olması gibisebeplerden, izi sürülemeyecek yada delillendirilemeyecek sistem vemetotları kullanma yoluna itmiştir. Yani bir anlamda, görevi bireyve toplum güvenliğini sağlamak olan legal unsurlar, bu gibidurumlarda kendisine yakın duran veya rahatlıkla manipüleedebileceği MAFYA gibi unsurları eğiterek kullanma durumunagelebilmektedir.Bu tip işbirliği her alanda olabilir. Bu gibi durumlarda legalite-illegalite arasındaki çizgi son derece incedir. Haklı bir temeledayanan bir durumda kullandığınız metotlar nedeniyle bir anda suçludurumuna düşebilirsiniz. Böyle durumlarda, bu tip mekanizmalarıkullananlar zaman zaman başvurulan yönteme yani “haberimizyoktu”, “bilgimiz yoktu”, “ilgimiz yoktu”, ”soruşturma devam ediyor”gibi klasikleşmiş söylemleri kullanırlar ve bazı durumlarda var olandelilleri dahi karartabilirler.Böylelikle hem adli takip yapılması yada teftiş incelemesi halinde,organik bağ kurulmadığından maddi bir delil olanağı bırakılmamışolunur, hem de devlet sırrı kapsamına girecek uygulama ve önlemlerindeşifre edilmemesi sağlanmış olunur. GİZLİLİK VE KETUMİYET önemlibir prensiptir. Daha da önemlisi haberalma faaliyetlerinin mutlaksurette en yüksek menfaatin sağlanması ve politikanın güçlü kozlarlayürütülmesi için önemli bir mekanizma olduğudur. Başka bir deyiş ilepolitika silah ise haberalma faaliyeti kurşundur !Teknolojinin yenilenmesinden ötürü istenilen her lokasyondandinlemenin rahatlıkla yapılabilmesi ve kullanılan personelinuzmanlaşması, ülkeler arası askeri ve stratejik işbirliği gibinedenler, takibin niteliğinin değişmesine, coğrafi olarakgenişlemesine yol açmıştır. DIG-INT, ECHELON, KEY-SMART, PROMIS,CARNIVORE, ENFOPOL ve başka amaçlarla kullanılan bir çok sistem bunetwork haberalma ağının parçalarıdır.Günümüzde, uydu teknolojileri ile okyanus aşırı teknik takipyapılabilmektedir.ZİHİN KONTROLÜ İŞLEYİŞİNE TEKRAR GÖZATALIM !!!BEYİN YIKAMA VE GRİ PROPAGANDA1 Haziran 1951’de komünistlerin “kişisel zihne müdahale” konusundakibaşarılarından endişe duyan ABD, Kanada ve İngiltere’nin üst düzeyaskerleri ve haber alma subayları, tanınmış psikologlardan oluşanufak bir grubu Montreal’deki Ritz Carlton Oteli’nde gizli birtoplantıya çağırdılar. O günlerde Sovyetler, tanınmış bir Macarkarşıt-komünist olan Kardinal Joszef Mindszenty’e casusluk suçunuitiraf ettirmekle kalmamış, kitlelerin düşüncelerini kontrol etmekteönemli başarılar sağlamışlardı. Araştırmacılara göre, komünistlerinbu başarısı, karanlık bir bilimsel buluşun sonuçlarındankaynaklanıyordu.Bir sonraki Eylül ayında, ABD’li bilim adamları, Kuzey Kore’dekiAmerikan savaş tutsaklarının beyinlerinin yıkandığı konusundakirapordan yola çıkarak, davranış değiştirme konusunda acil ve çokgizli bir araştırma programı önerdiler. ABD’nin zihin kontrolündeSovyetlerle arasındaki farkı kapatmak amacıyla başlatılançalışmaların bir parçası olarak ilaçlar, hipnoz, elektro-şok velobotomi incelenecekti. Massachussettes’ de zeka özürlü çocuklarile yapılan deneyler ve hükümetin soğuk savaş deneyimlerininbinlerce Amerikalı’yı radyasyon tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığıkonusundaki son bulgular, yeni Meclis soruşturmalarına nedenolmuştu. Sonuçta, olası deneklerden gelecek görüşleri almak üzere,Enerji Bakanlığı tarafından açılan telefon hattı, adeta kilitlendi.Ne var ki radyasyon olayı, binlerce insani kobay olarak kullanandeneylerin sadece bir bölümünü oluşturuyordu. İkinci DünyaSavaşının sonundan 1970’lere dek, Amerikan Enerji Komisyonu, SavunmaBakanlığı, askeri kuruluşlar, CIA ve diğer kuruluşlar, radyasyon,LSD, sinir gazi, elektro-şok ve uzun süreli “duyusal algılamamahrumiyeti” gibi etkileri incelemek için mahkumları, uyuşturucubağımlılarını, akıl hastalarını, üniversite öğrencilerini, askerlerihatta bar müdavimlerini kullanmişlardı. Bazı kobaylar neyaptıklarını biliyorlardı. Ancak bir bölümü, bir deneye konuolduklarından bile habersizdi. Komünizme karşı ölüm-kalım savaşısürerken Amerika, araştırılmayan tek bir bilimsel olasılığın dahiortada bırakılmasına kesinlikle göz yumamazdı.Soğuk savaşın güvenilebilir bir ortama dönüşmesi üzerine, EnerjiBakanı Hazel O’Leary radyasyon deneylerin konusunda milyonlarcasayfalık belgelerin gizliliğinin kaldırılmasına karar verdi.Hükümet, bu garip ve bazen dehşet verici atomik deneylerin yüzlercedeneğine tazminat ödemeyi düşünüyordu. Ancak yönetimin uzun süredir,soğuk savaş kurbanlarına sırt çevirerek,uğradıkları zararlara karşısorumluluk kabul etmediği de bir gerçekti. Clinton yönetimi de bukonudaki sert tutumun yumuşatılmasına ilişkin her hangi bir düşüncetaşımıyordu. Bakanlardan Christine Varney, “İlaç konusunuaraştırmıyoruz.En azindan, baslangiçta radyasyonun insanlar üzerinde yaptigi etkiüzerinde, o da sinirli olarak, yöneltmeliyiz. ” diyordu. Bugün,önceden bilgilendirilerek radyasyon uygulanan ve zarar görenbinlerce kisi için tek ümit, Baskan Clinton veya Meclis’ in hareketegeçip, soguk savasin unutulan malullerine tazminat ödemesidir.Hukukçulara göre, gizliligin sürdürülmesi ve Hükümet tarafindançikarilan yasal engeller, soguk savas deney kurbanlarinin devletekarsi tazminat davasi açmalarini neredeyse imkansiz kilmistir.Meclis, Hükümetin gönülsüzlügüne ragmen, bütün soguk savaskurbanlarini için adalet armaya baslayabilir. Geçenlerde bu konudaoturum düzenleyen eski deniz piyadesi ve astronot Ohio Demokratparti Senatörü John Glenn, “Söz ettigimiz sey sadece radyasyondegil. Hükümet deneylerinin sorun yarattigi tüm alanlarda, konuyuizlemek ve halki bilgilendirmek için her türlü çabayi göstermeliyiz.Gerçekten zarar gören insanlarin durumu incelenmeli ve onlarinzararlarini karsilamaliyiz. Bu sart. ” diyor. Toksik kimyasalmaddeler, davranislari etkileyerek zihinsel degisiklik yaratanilaçlar, elektrosok “tedavileri” ile diger askeri ve CIA kaynaklideneylerden ötürü, hayatlari mahvolan insanlarin öyküleri, yaklasik20 yildir bilinmekte.Ancak, bunlardan sadece bir kaçi tazminat alabildi veya kendilerineneler oldugu konusunda bilgilendirildi. CIA’ in “kurbanlari bulup,onlara neler oldugunun saptama” konusunda verdigi söze ragmenaslinda herhangi bir yasal islem yapilmamistir. Clara ÜniversitesiHukuk Fakültesi Profesörü ve Soguk Savas Zihin KontrolüArastirmalari uzmani Alan Scheflin, geçenlerde bir CIA sözcüsükurulusun radyasyon deneyleri konusundaki dosyalari arastiracaginisöyledi. Ancak diger insan deneylerini gözden geçirmek gibi birplanlarinin olmadigini belirtti. 1977 yilinda, bir Senatooturumunda, o zamanki CIA Baskani Stansfield Turner da,deneyleri “dehset verici” buldugunu söylemis ve CIA’ in deneye tabitutulan insanlari bulacagina ve açiklayacagina dair söz vermisti.Turner, “bulabilecekleri herkesi bulduklari” konusunda israrli idi.Ancak 1980’li yillarda bir dava için CIA görevlilerinden alinanhizmet içi bildirimler ve yeminli ifadeler, kod adi MKULTRA olan CIAZihin Kontrolü Programi’nda kullanilan yüzlerce denekten sadece14’ünün bildirildigini ve bunlardan sadece 1’ine 15,000 Dolartazminat ödendigini açiga çikarmakta.Örtbas ÇalismalariMKULTRA belgelerinin büyük bölümü, 1973 yilinda o zamanki CIABaskani, Richard Helms’in emri üzerine yok edildi. Kalan kayitlarise deneylerin çogunda kullanilan deneklerin adlarini içermiyordu.Ancak yüzlerce kisinin, üniversitelerde, hapishanelerde, akilhastanelerinde ve uyusturucu bagimlilari rehabilitasyonmerkezlerinde yürütülen ve giderleri CIA tarafindan karsilanandeneylere tabi tutulduklari açikça ima ediliyordu. Yine debilgilendirme programi sorumlusu Frank Laubinger’in 1983 tarihliyeminli ifadesinde, “San Francisco Projesi disinda, kimseye açiklamayapilmasina gerek olmadigina karar verildi” ve CIA, üniversitekayitlarini arastirmak ve baska kurbanlari bulmak için hiçbir çabaharcamadi.Öte yandan, 1983 yilinda yeminli ifadesinde, AmiralTurner “Bilgilendirme sayisinin düsüklügünün hüsran verici ”oldugunu, ancak kurulusun, olaya bulasan arastirmaci veüniversitelerin adlarini açiklamamasi gerektigini savundu.Turner, “Içinde yasadigimiz dava açma meraklisi toplumda bunun eniyi yöntem oldugunu düsünüyorum” dedi. Bir baska gerçek de su ki,1985 yilinda, kurulusun deney bilgilerinin açiklanmasini engellemekiçin Amerikan Federal yüksek Mahkemesi’ne basvurusu basarili oldu.Deneylerden ÖrneklerCIA, tarafindan yapilan en tüyler ürpertici deneylerden birisihükümete karsi basarili bir dava ile sonuçlanan az sayidakidenemelerden birisidir: Dr. D. Ewen Cameron adinda bir Kanadalipsikologun çalismasi. Cameron, 1950’li yillarda, psikozlu insanlaritedavi etmek için “aliskanlik çözme” ve “psisik güdüm” diyeadlandirdigi bir yöntem gelistirmisti. 1957 yilinda, davraniskontrol arastirmasini desteklemek için CIA baglantili ve destekliInsan Ekolojisi Arastirma Dernegi’ne sundugu bir bagis basvurusunagöre, izlenen yol söyleydi: Belirli ve güçlü bir elektrosokyükleyerek, bir hastanin davranis aliskanliklarini yikma (aliskanlikçözme) ve bazi vakalarda sürekli LSD verme. Bunlarin ardindan,denege sürekli olarak tekrarlanan (haftanin 6-7 gününde, günde 16saat) bir teyp kayit mesaji dinletiliyor ve bu arada duyusalalgilamadan kismen mahrum birakiliyordu.Cameron’in uygulamasi, “hastayi etkisiz hale getirmek” üzerine yenibir teknikti ve bir felç ilaci dahil, çesitli yeni ilaçlarindenenmesini amaçliyordu. IEAD araciligi ile Cameron’a 60,000dolarlik bir bagis saglayan CIA’ ye göre bunlarin beyin yikama ilebenzerligi çok açikti. Depresyon, alkolizm ve baska sorunlarintedavisi için Cameron’in müdür oldugu McGill Üniversitesi’ndekiAllan Memorial Enstitüsü’ne basvuran 9 hasta, 1979’da CIA’ e karsibir dava açtilar. Hastalardan Rita Zimmerman, 30 elektrosok oturumuve ardindan ilaçla saglanan tam 56 günlük bir uyku ile “aliskanlikçözümü”ne maruz kaldigini söyledi. Pasif ve irade disi bir durumagirmisti.Öteki hastalarda da kalici beyin hasarlari olusmustu ve bu yüzdenislerinden çikarilmislardi. Ayrica baska sikintilar ve olumsuzluklarda yasamislardi. Sonuçta ABD Hükümeti, 750,000 dolar tutarinda birtazminat ödedi. Tazminat talep edenlerle ilgili bir baska olay, 1957yilinda Edgewood, Maryland’ deki Askeri Kimyasal SavasLaboratuarlari’nda, bir deneye gönüllü olarak katilmayi kabul edenHava Kuvvetleri subayi Lloyd Gamble’ in basina geldi. Kendisine gazmaskelerinin ve koruyucu elbiselerin test edilecegi bildirilmisti.Oysa kendisine, sayilari 1000’i bulan askerlerle birlikte LSDverildigini 1975 yilinda ögrenmisti.Daha sonra söyle dedi: “Bana riskleri anlatsalardi böyle biruygulamaya asla katilmazdim. Bu olacak sey degil.” Gamble’ inaçiklamalarina göre, olayin sonrasi daha da kötüydü: “Deneyinardinda, henüz LSD’nin etkisi altindayken Aberdeen’ den Delaware’ ekadar otomobil kullanmami isteyerek saliverdiler. Nerede oldugumubile bilmeden araba sürdüm.” Gamble çok geçmeden bilinç kaybi, agirdepresyon dönemleri, sikinti nevrozlari ve saldirgan davranislardansikayetçi olmaya basladi. Dahasi 1960 yilinda intihar girisimindebulundu. Bunun üzerine “çok gizli” izin belgesi elinden alindi.Sonunda 1968’de erken emekliligi kabul etmek zorunda kaldi. Gecikmisolarak kendisine LSD verildigini ögrendiginde tazminat istedi. Davazaman asimina ugradigi için adalet Bakanligi istegini reddetti.Asker Müdürlügü, kalici hasar oldugu konusunda kanit bulunmadiginiöne sürerek Gamble’a sakatlik tazminati ödemeyi reddetti. SavunmaBakanligi2na göre, Gamble “bir gönüllü katilim anlasmasi” imzalamisve ona iki LSD dozu verilmisti. Üstelik Gamble ve digeraskerlere “alkol altinda sarhosluga benzer etki yapan kimyasal birbilesim verilecegi” söylenmisti.Bunlar yasanirken, Virginia demokrat parti milletvekili LeslieByrne, Gamble’ a tazminat ödenmesini öngören bir yasa tasarisiniMeclis’ e sundu. Savunma Bakanligi, “yetersiz kanit” gerekçesi ilebu tasariya karsi çikti.ZİHİN KONTROLÜ VE HABERALMA AMAÇLI KULLANIMIUlusal Güvenlik Personeli, Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın yurt içiistihbarat ağını ve gizli işleri kullanarak, sınırları içindekibinlerce ferdin yaşamlarını kontrol edebilirler. Bunlar tarafındanbağımsız olarak yürütülen operasyonlar bazen kanun sınırlarınınötesine taşabilir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın operasyonları ileyüzlerce habersiz vatandaşa uzun süreli kontrol ve sabotaj yapılmışolması muhtemeldir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı ağı, kendivatandaşlarına gizli olarak suikast veya hastalıklar, akıl ve ruhbozuklukları olarak teşhis edilebilecek konulara sebep olacak gizlipsikolojik kontrol operasyonları yapma yeteneğine sahiptir.1960’ların ilk yıllarında dünyadaki en gelişmiş bilgisayarlar ABDUlusal Güvenlik Teşkilatı’nın elinde idi. Bu bilgisayarlarlaaraştirilan yeni buluşlar Ulusal Güvenlik Teşkilatı için saklandı.Şu anda Ulusal Güvenlik Teşkilatı mevcut bilgisayar teknolojisinin15 sene ilerisinde olan nono-teknolojik bilgisayarlara sahiptir.Ulusal Güvenlik Teşkilatı, Amerika’da bu teşkilatın ajanlarınınşifre çözücülerinin dikkatini çekecek anahtar kelimelerle, herortamda bütün haberleşmeleri kontrol eden ve yapay zekalı gelişmişbilgisayarlar kullanarak, kendilerine rahatsızlık verici bilgilerielde ederler. Bu bilgisayarlar bütün haberleşmeleri verici ve alıcıuçlarda denetlerler. ABD’nin bu rahatsızlık verici haberalmahâdisesi Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın “İşaret İstihbarat”ımisyonunun bir sonucudur. Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın elektronikgözetim ağı, tüm elektromanyetik saha tayfını denetleyebilecekaraçların hücreli düzenlenmesine dayanır. Bu cihaz, diğer elektroniksavaş programları gibi büyük bir gizlilik içinde geliştirildi,yürütüldü ve muhafaza edildi.İşaret İstihbaratıyla Uzaktan Bilgisayar KarıştırmaUlusal Güvenlik Teşkilatı, Birleşik Devletler’de satılan tüm kişiselbilgisayarların ve diğer tüm bilgisayarların izlerini muhafaza eder.Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın “elektromanyetik alan-saha cihazı”,monitörden ve güç kaynağından çıkan dalgaları süzerek kişiselbilgisayarların devre tablosundan çıkan radyo frekanslarınaayarlanabilir. Bilgisayar devre tablosundan çıkan radyo frekanslıyayın, bilgisayardaki digital bilgiyi içerir. Ulusal GüvenlikTeşkilatı’nın cihazından çıkan kodlanmış radyo frekansındakidalgalar, bilgisayar devreleriyle, bilgisayara girebilir, vebilgisayardaki verileri değiştirebilir. Böylece Ulusal GüvenlikTeşkilatı, gözetim veya anti-terörist elektronik savaş için ülkedekiherhangi bir bilgisayara telsiz modem gibi bir giriş kazanabilir.Gözetim İçin İnsanlardaki EMF’nin meydana çıkarılması (Keşif).Bir cismin bio-elektrik alanı uzaktan algılanabilir, böylececisimler bulundukları herhangi bir yerde denetlenebilirler. Özel EMFcihazıyla Ulusal Güvenlik Teşkilatı, kripto-şifre çözücüleri(EEG’lerden) üretilen potansiyelleri uzaktan okuyabilirler. Bunlarbir kişinin beyin durumlarına ve düşüncelerine kodlanabilir. Budurumda kişi, uzak bir mesafeden mükemmel olarak denetlenir. UlusalGüvenlik Teşkilatı personeli, “İşaret İstihbaratı”nınelektromanyetik tarama ağının kadranında çevirerek, ülkedekiherhangi bir şahsa çevirir ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nınbilgisayarları o şahsı belirler ve günde 24 saat takip eder. UlusalGüvenlik Teşkilatı, Amerika’daki herhangi bir şahsi seçebilir ve onuizleyebilir.ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATI’NIN ELEKTRO MANYETİK BEYİN UYARILMASINIKULLANMASIUlusal Güvenlik Teşkilatı “İşaret İstihbarat”, “Uzaktan Nöral(Sinir)Denetimi ve Elektronik Beyin Bağlantısı” için, “Elektro ManyetikBeyin Uyarılması”nı kullanmaktadır. (İonlaşamayan elektro manyetikalan) radyasyonu üzerine, nörolojik araştırmayı ve bioelektirikaraştırma ve gelişmeyi içeren 1950’li yılların MKULTRA programındanberi, “Beyin Uygulaması” gelişme hâlindedir.Elde edilen gizli teknoloji, Ulusal GüvenlikArşivlerinde, “Radyoaktifliği ve nükleer patlamaları içermeyen veçevrede bulunan bir kaynaktan istemeyerek (kasıtlı olmayan birşekilde) yayılan elektromanyetik dalgalardan oluşan bilgi” olaraktanımlanır ve “Işinim İstihbaratı” olarak sınıflandırılır. İşaretİstihbaratı, Amerika yönetiminin diğer elektronik mücadeleprogramları gibi, bu teknolojiyi de, gizli olarak yürütmekte vemuhafaza etmektedir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı, bu teknoloji ileilgili mevcut bilgileri denetlemekte ve bilimsel araştırmalarıhalktan gizlemektedir. Aynı zamanda bu teknolojiyi gizli tutmak içinuluslar arası istihbarat anlaşmaları da vardır.NSA, insandaki elektiriksel faaliyetleri uzak mesafeden analiz edenhususi elektronik donatıya sahiptir. (Önemli bir ayrıntı !!!)NSA bilgisayarında üretilen beyin planlaması, beyindeki elektrikselfaaliyetleri sürekli olarak denetlemektedir. Ulusal Güvenlikgayesiyle NSA, binlerce insanın ferdî beyin haritalarını kaydetmekteve şifrelemektedir. Elektro manyetik alanla “Beynin Uyarılması”,beyin-bilgisayar bağlantısını sağlamak için, meselâ, askerî savaşuçağında ordu tarafından gizlice kullanılmaktadır.Elektronik gözetim amacıyla, beynin konuşma merkezindeki elektrikfaaliyetleri, kurbanın sözlü düşüncelerine çevrilebilir. Kulağıdevre dışı bırakarak, ses haberleşmesinin doğrudan beyne gitmesinisağlayarak, Uzaktan Nöral Denetim, şifrelenmiş işaretleri, beyninişitme korteksine gönderebilir. NSA ajanları bunu, paranoidşizofreninin karakteristiği olan işitsel halisünasyonları taklitederek, kurbanların gizli olarak takatini kesmek içinkullanabilirler.Kurbanla herhangi bir temas olmaksızın, Uzaktan Nöral Denetim, birkurbanın beynindeki görsel korteksteki elektirik faaliyetleriniplanlayabilir ve kurbanın beynindeki tasvirleri (görüntüleri) birvideonun monitöründe gösterebilir. NSA ajanları kurbanın gözleriningördüğü her şeyi görürler. Görsel hafıza da görülebilir. UzaktanNöral Denetim gözleri ve optik sinirleri atlayarak (devre dışıbırakarak), doğrudan görsel kortekse görüntü gönderebilir. NSAajanları, beynin programlama gayesi için, gözetim altındaki kişi REMuykusunda iken, onun beynine gizlice görüntü yerleştirmek için bunukullanabilirler.Uzaktan Nöral Denetim Yapan NSA Teşkilatlarının Yetenekleri.Birleşik Devletlerde, 1940’lı yıllardan beri, İşaret İstihbaratı ağıvardır. NSA’nın Ft. Mende’de kişileri izlemek ve bunlarınbeyinlerindeki işitsel-görsel bilgileri -tecavüzkar olmayan birbiçimde- denetlemek için kullanılan iki yönlü geniş bir, UzaktanNöral Denetim sistemi vardır. Bu işlerin tümü, kişiyle fizikî birtemas olmadan yapilir. Uzaktan Nöral Denetim metodu, gözetim ve yurtiçi istihbarat için esas metodtur. Konuşma, üç boyutlu ses veşuuralti ses, kişinin beyninin işitme korteksine (kulaklari by passedilerek) gönderilebilir ve görntüler görsel korteksin içinegönderilebilir. Uzaktan Nöral Denetim, kişinin algılarını, ruhdurumunu ve motor kontrolünü degiştirebilir.Konuşma korteksi / işitsel korteks baglantısı, istihbarat toplumuiçin esas haberleşme sistemi oldu. Uzaktan Nöral Denetim, görsel-işitsel beyin ile beyin arasında veya beyin ile bilgisayar arasındatam bir bağlantıya izin verir.ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATININ İŞARET İSTİHBARATI - ELEKTRONİK BEYİNBAĞLANTI TEKNOLOJİSİNSA-SIGINT (Ulusal Güvenlik Teşkilatı İşaret İstihbaratı) insanbeyninden yayılan 5 mili-wottluk ve 30-50 Hz’lik uyandırılmışpotansiyellerin şifrelerini dijital olarak çözerek, insan beynindekibilgileri uzaktan denetlemek için hususi yeteneklere sahiptir.Beyindeki nöral hareketlilik değişen bir manyetik akıya sahip olandeğişen bir elektrik özellik yaratır. Bu manyetik akı 30-50 Hz’likve 5 milimetrelik sürekli bir elektromanyetik dalga çıkarır.Beyinden gelen elektromanyetik emisyonda ihtiva edilenşeyler “uyandırılan potansiyeller” olarak adlandırılan (enserler vedesenlerdir.). Her düşünce, reaksiyon, motor kumandası, işitselolaylar ve görsel görüntü için beyindeki bir “uyandırılmışpotansiyel” veya “uyandırılmış potansiyeller kümesi” karşılığıvardır. Beyinden yapılan EMF emisyonunun şifreleri, beyninde geçerlifikirler, düşünceler, görüntüler ve sesler haline gelmesi için,çözülür.NSA SIGINT, bilgileri (sinir sistemi mesajları gibi) istihbaratajanlarına aktarmak ve gizli operasyon yapılacak kişilerinbeyinlerine (onlar tarafından farkedilemeyecek bir şekilde) aktarmakiçin, bir haberleşme sistemi olarak EMF ile aktarılan BeyinUyarılması’nı kullanmaktadır.EMF ile Beynin Uyarılması, sonuçta beynin nöral devrelerinde ses vegörsel olayların oluşması için beyindeki uyarılacak potansiyelleri,kobayları tetiklemek için şifrelenmiş ve pulslanmış karmaşıkelektromanyetik işaretler göndererek çalışır. EMF ile BeyinUyarılması kişinin beyin hallerini değiştirebilir ve motorkontrolünü etkileyebilir.İki yönlü elektronik Beyin Bağlantısı, sesi (kulakları by passederek) işitsel kortekse aktarırken ve donuk (belirsiz) görüntüleri,(optik sinirleri ve gözleri by pass ederek), görsel kortekseaktarırken, nöral görsel-işitsel bilgileri uzaktan kumanda ederek,yapılır. Görüntüler beyinde sabit olmayan iki boyutlu ekrandaki gibizuhur eder.BURADA ALTINI ÇİZMEMİZ GEREKEN ÖNEMLİ BİR AYRINTI İSE ŞUDUR !!!Yukarıda belirtilen işitsel ve görsel korteks’e gelen verininalınabilmesi için öncelikle kişinin uygun bir psiko-ortamda olmasıve algılamaları yolu ile veri akışının sağlıklı yapılabilmesigereklidir. Bu da bazen kişinin algılamalarını psiko-yöntemler yadabilinçaltı – şuuraltı serbest çağrışımlar (adli tabiri ile zarflama)yolu ile açmak ve hedefi teknik yöntemler ile en uygun psiko-ortamahazır hale getirmeye çalışmak ile olur.Takibi yapan grup, hedefi gözetim altında tuttuğu süreçte tüm tıbbireflekslerini on-line saptayabilir ve kişinin psikolojik profiliniher an takip ve kontrol edebilir. Uygun durum hasıl olduğunda psiko-yönlendirme yapabilir ve serbest çağrışımlar ve gözetimbilgisayarındaki binlerce efekt ile işitsel, görsel ve düşüncesistemine etki edebilecek tarzda tıbbi müdahaleler-dokunuşlaryapabilir. Örneğin, hedefin gözlerinde ani kızarıklık, deride yanmahissi, seyirme şeklinde gelen küçük dokunuşlar sistemin psiko-yönlendirme yöntemlerinden sadece birkaçıdır.ZİHİN KONTROLÜ KURBANIKısacası grup, hedefin bulunduğu psiko-ortama ve mod’a göreistenilen her türlü yönlendirme & psiko-sorgu ve mülakattekniklerini hedefin bilgisi dahilinde algılamaları yolu ileyapabilmektedir. (Hassas takip yada teknik takip yolu ile alınanveri yeterli olmaz ise !) Dikkat edilecek nokta, kişi hakkındatoplanan bilginin yeterli ve tatmin edici olup olmadığıdır. Alınanbilgi tatmin edici ve yeterli olmaması halinde, psiko-yönlendirmemetotları, hedefin bulunduğu tüm sosyal ve özel ortamlarda devamettirilerek en kısa sürede hedefin kırılma noktalarını tespit veteşhis etme çalışmalarına devam edilir. Süreç içerisinde değişikbilinçaltı-şuuraltı mesajlar ve teknikler kullanılır. Korkutma,panik yaratma, güven hissi verme ve bunun benzeri değişik psiko-ortamlara yönlendirilebilir.Hatta bazı ülkelerde cezaevlerinde duvar içine gizlenmiş özelalıcılar ile sistem işletilmekte. Metropollerde bulunan bazı 4 yada5 yıldızlı Otel&Motel’lerin bazı odalarında da bu tür techizatbulunduğu ve önemli VIP’lerin bu odalarda “özenle” ağırlandığı dazaman zaman bazı yerel kaynaklarda yer almakta. Tabi yurt içindekiyabancı misyon şeflerinin kaldıkları ikametgahlarda da eskiden butür ekipman bulunmaktaysa da şimdiki teknoloji ile yer tespiti vedeşifresi teknik olarak yapılmakta ve ortam, faraday kafesi yadabaşka teknik imkanlar ile güvenli hale getirilmektedir. Bunlariçerisinde frekans karıştırıcı yada frekansı absorve eden, teknikdinleme kesici bir sürü farklı ekipman gerek bu tür özelikametgahlarda gerekse büyükelçilik ve konsolosluklardakullanılmaktadır. Aynı zamanda bu şekilde olası bir uzaktankumandalı bir patlayıcı yada başka bir olası tehdit de başlamadanengellenebilmektedir.Ama yine de tam anlami ile güvenlik sağlanabilinmekte midir ? Butartışılır !!! Neyse biz devam edelim !!!İki yönlü elektronik Beyin bağlantısı CIA / NSA personeli için esashaberleşme sistemi haline gelmiştir. Uzaktan Nöral Denetim (RNM,insan beynindeki bioelektirik bilginin uzaktan denetimi) esasgözetim sistemi hâlini almıştır. Bu Birleşik Devletler İstihbaratTopluluğu’nda sınırlı sayıdaki ajan tarafından kullanılmaktadır.5- İŞLEYİŞ TEKNİĞİRNM her belirli beyin bölgesinin rezonans frekansının şifresininçözülmesini gerektirir. Bu frekans, daha sonra beynin bu özelbölgesine bilgi yüklemek için, değiştirilir. Değişik beyinbölgelerinin tepki gösterdiği (cevap verdiği) frekans 3 Hz ile 50 Hzarasında değişmektedir. İşaret İstihbaratı, sinyalleri bu bandaralığında değiştirirler. Bu değiştirilmiş bilgi, şuuraltıseviyesinden algılanabilir seviyeye kadar değişen yoğunluklarda,beyine yerleştirilebilinir. Her insan tek bioelektirik rezonans /entrainment frekansları kümesine sahiptir. Bir insanın beynine diğerbir insanın işitsel korteksinin frekansında işitsel bilgilergönderme bu işitsel bilginin kavranılmaması sonucunu verecektir.Dünya istihbarat örgütlerinin karşı tarafı yönlendirmek içinpsikolojik operasyon yapabilmeleri en önemli hedefleridir.İstihbarat örgütleri özellikle CIA ve MOSSAD bu konuya büyük önemvermektedirler.Bir Çin atasözü vardır, “Yüz savaş kazanmak hüner değil, hünersavaşmadan güvenliği sağlamaktır.”İstihbarat örgütleri bu konuya bilimsel olarak eğilmektedirler.Sürekli çalışmalarla yeni yollar araştırmaktadırlar.Bugün MOSSAD’ın CIA’dan daha başarılı operasyonlar yapmasının ikinedeni vardır. Birincisi, Tevrat’ta Musa Peygamber’e Kenan ilindecasusluk yapmasının emredilmesi. İkincisi de, ideallerinin yüksekfakat güçlerinin az olması ve dünya bilim çevresinde önemlietkinliklerinin olmasıdır.İnsan beyni kontrol altına alınabilir mi? İnsanlara iradelerinindışında bazı işler yaptırılabilir ve hatta cinayet işletilebilir mi?1996 yılında Daniel Brandt adlı bir yazar, sarsıcı bir kitaplaçıkmıştı ortaya. "Beyin Kontrolü ve Tanımlanamayan Gizli Hükümetler"adlı bu kitapta bir insana hipnozla bir cinayet işletilebileceğiniiddia ediyordu.Tarihte buna örnekler var mı?Bilinen ilk ve en önemli psikolojik operasyon örneği HasanSabbah’tır. Haşhaşi tarikatı da denilen bu örgütlenmede kişilerHaşhaşın etkin maddesi Eroinle keyif duygusuna ve cennet inancınaşartlandırılıyor. Hasan Sabbah’a itaat ederlerse hep böyleyaşayacaklarına inandırılıyorlardı. Böylece intihar saldırılarınızevkle yapıyorlardı.1937’de Stalin’in Halk mahkemelerinde dâvâlıların îtiraflarında bazıkimyasallar kullandığı bilinmektedir. Hatta Macaristan Kardinalininde bulunduğu bir dâvâda dâvâlılar devlete karşı bir tutumaldıklarını birden itiraf etmişlerdi.Bu konularda araştırmalar yapan Sn.Aydoğan Vatandaş bakın ne diyor ?"Son yıllarda ABD'de yayımlanan araştırmalar, beyin kimyasıçalışmalarında LSD'nin son derece önemli bir yere sahip olduğunuortaya koyuyor. 'LSD ve Amerikan Rüyası' adlı kitaplardan yolaçıkarsak, bu maddenin beyin yıkama faaliyetlerinde nasılkullanıldığını görürüz. Oradaki bilgilere göre 1950-75 arasındaCIA'de binlerce ajan sistematik olarak LSD testlerinden geçirildiğigibi, LSD'den yola çıkarak, pek çok yeni halüsinojen sentezlendi veinsanlar üzerinde zihin kontrolü, propaganda, beyin yıkama amacıylakullanıldı. LSD'den daha etkili bir madde arayışı sonucunda iseEcstasy sentezlendi."Bu işin sonu nereye?..Uyuşturucuya karşı yapılan çalışmalarda işin bu tarafını fazladüşünüp gözetmedik bugüne kadar. Sanırım bu boyutlarda da elealmanın zamanı geldi geçiyor sorunları. Lnarkotik şube uzmanlarınınokullarda bilgilendirme çalışmalarına bile olmazlananlarla nasıl biranlaşma sağlanabilir? Bu boyutta bir mücadele sistemi nasıloturtulur yanıtlaması çok zor. Çok çok zor!..Peki durum ahlâki midir?Yukarıda açıkladığımız sebeplerden ötürü kesinlikle değildir. Ancak,sonuçta birey ve toplum güvenliği korunmuşsa yada korunacaksasınırları ne olmalı ? yada uygulama prensipleri hangi kıstaslaragöre düzenlenmeli ? sorusunun cevabının iyice belirlenmesigereklidir. Mamafih, Dünya Af Örgütü 1992 yılında bir raporneşretti. Bu durum “İnsanın zihni yetilerini bozmayı, yok etmeyi,değiştirmeyi hedefleyen sorgulama prosedürü ahlâki suçtur denildi.Fiziksel işkence sınıflandırması kadar insanlık dışıdır.” düşüncesibenimsendi.Hangi yöntemler uygulanıyor?Klasik yöntem; psikolojik faaliyet, propaganda ve beyin yıkamayöntemidir.En sık kullanılan yöntem; kimyasal maddeler kullanılarak kişinindüşüncesini etkilemektir.Son yıllarda üzerinde çalışan ve durulan yöntem ise elektronikimplantlar yerleştirilerek kişinin beynini uzaktan kumanda ileyönetme çabalarıdır. Bu konuda Mr. Rauni-Leena Luukanen-Kilde (MDFinlandiya Tıbbi Araştırmalar Uzmanı) ‘in kitabı MICROCHIP IMPLANTS,MINDCONTROL AND CYBERNETICS ve Dr. Jose M.R. Delgado’nun 1969yılında hazırladığı “PHYSICAL CONTROL OF THE MIND” kitaplarındadetaylara ilişkin bilgiler bulabilirsiniz.Zihin kontrolü deneylerinde ilk kullanılan madde LSD idi. LSDpsikokimyasal bir maddedir. Alan kişide olağanüstü psikolojikdeğişimler olur. Halüsinasyonlar görür, canlı, neşeli, güçlü duygu,düşünme ve davranışlar içerisine girer. Bu madde beynin önbölgesinde DOPAMİN isimli zevk maddesini aşırı salgılamaktadır. Bumaddeyi alan bir kişi inandığı konuda olağanüstü eylemlergerçekleştirebilmektedir.İkinci Dünya Savaşında hem Hitler hem Amerikan ordusu “Amphetamin”isimli uyarıcı kimyasalı kullanarak askerlerin savaş gücünüarttırmayı hedeflemişlerdir. Hatta Hitlerin milyonlarca psiko-aktifmadde kullanarak ordusunun hareket kabiliyetini çok hızlı hâlegetirdiği bilinmektedir.İçkisine LSD veya uyuşturucu katan kişilerin kolay intihar ettiklerive kolay insan öldürdükleri bilinen gerçeklerdir.Deney yapılan kişilerde akıl hastalıkları, yaşayanlarda da erkenbunama, erken yaşlanma gözlemlenmiştir. Bu konuda Dr. ArmenVictorian’ın kitabında ilginç kaynak ve bilgiler mevcuttur. Kitabınismi “İnsan Davranışının Manipülasyonu, Beyin Kontrolüdür.” Bu kitapTimaş yayınları arasında tercüme edilerek yayınlanmıştır.Psikiyatride tedavi amacıyla kullanılıyor mu?Psikiyatrik uygulamada tanı ve tedavi yöntemi olarakkullanılmaktadır. Narkoanaliz olarak tanımlanan bu yöntemde kişiyedamardan kısa süre etkili barbibüratlar verilir. Kişi uyku uyanıklıkarası bir boyuttadır. Bilinçaltının üstündeki baskılar aralanır.Kişiyle güven ilişkisi içinde psikoterapödik ilişki kurulabilirsebilinçaltı duygular, eğilimler, hatıralar, şartlanmalar ortayaçıkarılır.İlaçlı hipnoz da denilebilen bu yöntem kişinin bilinçaltıçatışmalarını analiz edip onun tedavisini gerçekleştirmek içinkullanılır.Hipnozla beyin yıkamak mümkün müdür?SNIPERHipnoz bilimsel bir yöntemdir. Kişi hipnotik uykuya geçtiğinde vücutve beyin uyur, fakat terapistle, kişi arasında seçici bir algılamaalışverişi kanalı açılır. Böylece kişi yönlendirilir, düşünceleri,duyguları değiştirilebilir. Psikiyatride hastalıklı düşünceleri yoketmek, sağlıklı düşünceler kazandırmak, ego gücünü arttırmak için buyöntemi kullanıyoruz.Her bilimsel yöntem gibi hipnozda gösteri malzemesi veya siyâsîamaçla kullanılabilir.Hipnozda ilk şart iki tarafın birbirine güvenmesidir. Daha sonrakonsantrasyon gücü artırılır, uygun telkinde bulunulan kişigeçmişine götürülebilir, beyni yıkanabilir, yanlış şeylereinandırılabilir. Ancak kişiye hipnozda istemediği şeyiyaptıramazsınız. Bazı kişiler telkine çok yatkındır, kolaylıklagirerler. Fakat obsesif ve paranoid denilen güvensiz özelliği fazlaolan kişileri hipnotik transa geçirmek çok güçtür.Elektromanyetik etkileme mümkün müdür?Evren “Radiant Enerji” denilen yayılan bir enerjiden oluşur,gözümüzle gördüğümüz spektrum bir dalga boyudur. Morötesi vekızılötesi dalga boyları gözümüzle görülmez. Ancak röntgenfilmlerinden, termal kameralara, yeraltı su havza haritalarına kadarbir çok alanda kullanılır.Her elektrik kaynağı bir radyasyon neşreder. Bazı radyasyonlariyonlama yaparak hücre ölümlerine yol açar. Hidrojen atomufrekansına uygun mikrodalga ile MR gibi beyin tomografileri çekilir.Mikrodalga fırınlarda ışınların camı geçerek tabak içindeki suyubuharlaştırdığını biliyoruz.Mikrodalga ile beyin kontrolü nasıl olur?Mikrodalga ile uzaktan gürültü hissi oluşturmak mümkündür.Elektromanyetik ritmik vuruşlar kişinin başını elektrikli matkaplaoyulduğu hissi uyandırabilir. Çok düşük frekans da (VLF),iyonlamanın olmadığı bir radyoaktivite ile baş ağrısı, çınlama,sinirlilik, depresyon, hâfıza kaybı hatta panik duygusuoluşturulabilir.Radyasyonun diş dökülmesi, kan kanseri, sakatdoğumlara neden olduğu yaptığı bilinmektedir.İyonlanmanın olduğu radyasyonlar X ışınları Radyum gibi kansertedavisinde kanserli hücreleri öldürmek için kullanılır. Bu ışınlarıuzaktan yönetmek mümkün olmamakta, fakat mikrodalga kaynağını 1-2km. uzaktan bir hedefe yöneltmek mümkün olabilmektedir. Kötü niyetlikişilerin elinde korkunç bir silah haline dönebilen bir teknolojiinsanlık dışı amaçlarla kullanılırsa insanlığın sonu başlar.Elektronik parça yerleştirmek mümkün mü?FM radyo kanalı ile sinyaller alabilen ve nakledebilen minyatürelektrotlar isan kafasına yerleştirilebiliniyor.Zihin özürlülere de benzer deneyler yapıldı. Bu çalışmalar çoktartışıldı. Bilimin iyiliği değil hastanın iyiliği ön plandatutulması etik kuralına göre çalışmalar durduruldu.FM radyo kanalında sinyaller alabilen ve nakledebilen bu uzaktanbeyin elektronik uyarılması ateşli tartışmalara konu oldu. HattaFransa’da her doğan çocuğa kimliğini belirtir elektronik parçayerleştirerek ömür boyu nerede olup olmadığını izleyebiliriz tezibile ortaya atıldı.İnsanın robot gibi tuşlarla kontrol edilmesi çok tehlikeli birgelişmeydi.Elektronik implantı (Stimoreceiver) bulan Dr. Delgado beynin amigdalve hipokampus gibi alanlarını canlandırarak neşe, tuhaf duygu,renkli görüntü gözlemlediğini kayıt ederek kitabında açıkladı.Radyohipnotik beyinlerarası kontrol projesi elektronik hipnozyapmayı amaçlamaktadır. Bu projede kişiye istemediği şeyleryaptırmak mümkün hale gelecektir. Tuşlarla kontrol edilen insana neyaptırılmaz ki!Bir de duyu ötesi algı var. Bu konuda neler söyleyebiliriz?Birleşik Devletler para-piskolojik araştırmalara büyük bütçelerayırmaktadır. Beş duyuyu kullanmada insanın geçmiş, gelecek veşimdiki zaman hakkında bilgi edinmesi çok ilgi çeken bir konudur.Telepati, Durugörü (Clair-voyance), Altıncı his de denilen bualgılama biçimi hakkında şu anda bilimsel çalışmalarda sağlamdeliller yoktur.Sesin, elektromanyetik frekansın, lazerin varlığı başka dalgaboylarının varlığına kanıt olabilmektedirler. Zihni kontrol etmenin,ikizlerin, anne-çocuk arasındaki uzaktan duygusal etkilenmelerinnasıl olduğu henüz çözülemedi. Rüya laboratuarlarında telepati yoluile kavram ve imaj uyandırıldığının gözlemlenmesi elektronikpsikiyatri açısından devrim niteliğindeki çalışmalardır.Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz insanın zihninin uzaktan kontroledilmesi dünya için sosyal ve politik etkileri çok fazla oluşacağıgelişmeleri getirmiştir. ANCAK NE YAZIK Kİ, BU TEKNOLOJİ HAKKINDAÇOK FAZLA BİLİMSEL KAYNAK BULUNMADIĞINDAN SİZLERLE ANCAK BU KADARINIPAYLAŞABİLİYORUZ.BU ARADA BİR ÜYEMİZİN BİZE İLETTİĞİ SORUYA DA ELİMİZDEN GELDİĞİKADAR YANIT VERMEYE ÇALIŞALIM !!!ÜYEMİZ SORUSUNDA, MADEM BÖYLE BİR TEKNOLOJİ MEVCUT O HALDE BUTEKNOLOJİYE SAHİP ÜLKE YADA ÜLKELER NEDEN DÜNYAYA EGEMEN OLAMADI ?,NEDEN EL-KAIDE VE DİĞER TERÖR ÖRGÜTLERİ HALEN VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR ?NEDEN HALEN İNSANLAR KATLEDİLİYOR, SUÇLULAR HEMENCEZALANDIRILMIYOR ? DEMİŞTİ !!!BİZDE CEVABIMIZDA DİYORUZ Kİ;İNSANOĞLU BU VE BENZERİ TEKNOLOJİLERE HAİZ ! ANCAK YUKARIDASORULANLARI YAPMAK İSTİYOR MU ? ÖNEMLİ OLAN BU !!!BİREYLERİ MANİPÜLE EDENLER ACABA TOPLUMLARI DA MANİPÜLE EDECEKFARKLI FARKLI SİSTEM VE METOTLARI UYGULUYORLAR MI ? ACABA GERÇEKTENBU İSTENİYOR MU ?İŞTE BİZİM CEVABIMIZ !!!TEKNOLOJİNİN YARINLARIMIZA IŞIK TUTMASI DİLEĞİ İLE;Digi-Security Service

Hiç yorum yok: