ZİHİN KONTROLÜ !!! "Günümüzde teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği bir gerçektir. Bu gelişim olumlu olabileceği gibi olumsuz yönler de içermektedir. Bu olumsuzluklardan biri artık cağımızda insanların zihinsel olarak kontrol altına alınabilmesidir. İste grubumuzun amacı bu iğrenç ve insanlık dışı olayları kamuoyuna duyurmaktır."
ZİHİN KONTROL GRUP
8 Ocak 2007 Pazartesi
Beyin Kontrol şahsi deneyimlerim. George Farquhar'dan
İstihbarat Teşkilatlarının Beyin Kontrol Silahlarını üzerimdekullanmaları ve şahsi deneyimlerim.George Farquhar'danİsmim George Farquar. o6.07.l955 Edinburg, İskoçyadoğumluyum.l984'ten beri "Beyin Kontrol Polisi" ismini verdiğim istihbaratajanları tarafındanUZAKTAN MONİTÖRLE TAKİP EDİLDİĞİME İNANIYORUM.MİKRODALGA RADYASYON SALDIRILARI ve BEYİN KONTROLÜ DENEYLERİ 1997'DEben Kanada2da iken başladı, Avrupa'da devam etti. Ayrıca l994'tenberi polisin takip, taciz ve gözaltıları ile "siyah helikopter"tacizleriyle karşı karşıyayım.1988 yılında "Uzaktan Beyin Kontrolü Projesi"ni ifşa etmeye vebununla mücadeleye karar verdim. "PROJECT FREEDOM/ÖZGÜRLÜK PROJESİ"İSİMLİ WEB SİTESİNİ KURDUM. O zamandan beri aile bireylerim de polistacizlerine ve psikotronik saldırılara maruz kalmaktalar.l9 Ocak l999'da Londra, Avam kamarası'nda bu durum "İNSAN HAKLARININTÜYLER ÜRPERTİCİ BİR VAHŞİLİKLE İHLALİ" olarak değerlendirilipprotesto edildi.Şimdi yaşadıklarımla ilgili çok karışık ve garip bir hikayeninanahatlarını okuyacaksınız. Yaşadıklarım bundan ibaret ve bu kadaryüzeysel değildir. Çok daha derin ve çok daha vahim şeyler yaşadım.1982'de ailemin yaşadığı Avustralya'ya göç ettim. Orada sahipolduğum arazinin parasını ödeyebilmek için bazı suçlar işledimdenl992 yılının başında tutuklandım. Kefaletle serbest kaldıktan sonrayargılanmamak için Avustralya'yı terketmeye karar verdim ve ikihafta sonra yerleşmek üzere İngiltere'ye gittim. İngiltere'yegelince ailem beni aradı ve havaalanına gitmek üzere evdenayrılmamdan iki saat sonra polisin beni yeniden tutuklamak üzere evegeldiğini söyledi. O zaman bunun, kılpayı bir kaçış olduğunusanmıştım. Ama şimdi biliyorum ki, POLİS BENİM ÜLKEYİ TERKETMENİYETİMİ BİLİYORDU VE KAÇIŞIMA BİLEREK GÖZYUMDU. VE O ZAMANDAN BERİ,BENİM BÜTÜN HAREKETLERİMİ İZLİYOR , NEREYE GİTTİĞİMİ VE NE YAPTIĞIMIBİLİYOR."SİYAH HELİKOPTER" TACİZİ: 5 Yıl önce, Mart l994'te İkoçya'nın Parthşehrinde basit bir sahtekarlık suçundan 7 aylık bir ceza için hapsegirdim. Bundan (mart l994) aşağı yukarı 3 hafta önce, 24 saatkesintisiz polis takibi altında olduğumu farkettim. Bu takipte, anti-terör operasyonlarında kullanılan "siyah" bir helikopter de vardı.Buhelikopterr sürekli olarak tepepemde dolaşarak beni taciz ediyordu.BASİT BİR SAHTEKARLIK SUÇU İÇİN NEDEN BİR ANTİ TERÖR ARACI OLAN BUHELİKOPTERİ KULLANIYORLARDI?... Son araştırmaların ışığında ortayaçıktı ki; bu siyah helikopterler sadece "anti-terör" taktik araçlarıdeğildir Bunlar içlerinde "Uzaktan Beyin Kontrol Pojesi"ndekullanılan cihazlarla da donatılmışlardır.Bir iki hafta süren bu tacizlerden sonra onların eline düşmektensekaçmaya karar verdim. 24 saat izlendiğim için bu çok zor bir işti.Kardeşim Alex'le birlikte gece sık ormanlık alana gelebilmiştik.Ormana ulaşmadan önce, beni takipte kullandıkları ve üzerinde hiçbiryazı ve işaret bulunmayan büyük minibüs (van) farkettim. Aynı araçkaçış yolumuz boyunca bir kaç yerde önümüze çıktı. Bu tepesinde ikitane uydu diski olan beyaz bir arabaydı. İçine bakmak için iyiceyaklaştım, kabinde siyah önlük gibi birşeyler giymiş olan 2 adamoturuyordu, bana dik dik baktılar. Bu adamların benim takibimleilgili olduklarını biliyordum ama ne yaptıklarını bilmiyordum. Sonaraştırmalat gösterdi ki; BU ARAÇ, UZAKTAN BEYİN KONTROLÜTEKNOLOJİSİYLE DONATILMIŞ CİHAZLARIN BULUNDUĞU ÇOK ÖZEL BİR ARAÇTI.Orman içindeki birkaç saatlik yürüyüşümüzden sonra, iyice yorgundüştük... Hava kararmıştı ve çalılar yürüyüşümüzü engelliyordu. Tambu sırada bir düzineden fazla polis bizi kuşattı. Ellerindekifenerleri üzerimize tutarak 30 mete kadar yakınımıza geldiler veıslıkla birbirlerine işaret vererek fenerler söndürdüler. Beni hementutuklayacaklarını umuyordum ama öyle olmadı. Gün ışıdığındaşaşkınlıkla gördüm ki; ortada bir tek polis bile kalmamıştı. Buhadiseden bir hafta sonra tutuklandım. Beni niçin hemen oracıktatutuklamamışlardı?POLİS TACİZLERİ: Bu bir hafta boyunca, birlikte yaşadığımız anne vebabamın daireine polis tarafından evde olmadığımız satlerde zorlagirildi. Etraf dağıtıldı aile fotoğraflarımız ortalığa saçıldı amabildiğim kadarıyla hiçbir şey alınmadı. Niçin bunu yapıyorlardı?Basit bir sahtekarlık suçunun üzerine niçin bu kadar öldüresiyedüşüyorlardı?Bunun sebebini 4 yıl sonra anlayabildim...Sonunda Parth şehrinde tutulandım. Garip olan şu ki benimle aynıanda kız arkadaşımı da tutklamışlardı... Halbuki o buradan 300 kmuzakta Manchester şehrinde yaşıyordu, benim işlediğim suçla hiçbirilgisi yoktu ve ben onu 4 haftadır hiç görmemiştim. Bütün bunlarıpolis de en az benim kadar biliyordu. Ama yine de onu hemen,okumakta olduğu Manchester Üniversitesi'nde tam da final sınavısırasında tutukladılar ve benimle işbirliği yapmakla itham ediphapse attılar. Daha sonra serbest bırakıldı ve beraat etti.Birbirimizi çok seviyorduk. Son kez hapisanedeki bir mazgaldeliğinden birbirimizi görebildik.Tutuklanmadan önce üç ceza avukatı ile beş defa görüştüm. Gayem,ortada haklı bir sebep yokken polisin beni niçin bu kadar ağırşekilde taciz ettiğini öğrenmekti.Edinburgh'lu George Moore isimli bir avukat -ki kendisi sonra benimdavamı üzerine aldı-, 30 yıllık savunma avukatlığı boyuncahiçkisenin polis tarafından bu kadar ağır taciz edildiğinigörmediğini söyledi.MEDYANIN YANLIŞ BİLGİLENDİRMESİ: Mahkemem bittikten sonra medya, hezaman yatığı gibi, benim davam ile ilgili "gerçeler"i halka aktardı.Ama yapmadığı bir şey vardı; tutulanmamdan önceki bir kaç haftaboyunca polisin bana reva gördüğü ağır tacizleri anlatmak... "Resmi"polis açıklamasına göre ben, "güya" gizli bir bilgi üzerine anidenyakalanmıştım. Polisin neyi saklamaya çalıştığını 4 yıl sonraanlayabildim.HAPİSTEN ÇIKTIKTAN SONRA: Bu hapihane tecrübemin son olmasına dairyemin ettim. Fakat dışarıda pek çok şiddetli ve olağandışıhadiselerle karşılaştım...Bu hadiseler benim şunu tam olarak anlamamı sağladı: Biz insanlareskiden inandığım gibi sadece vücut, beyin ve duygulardan ibaretdeğildik ÇOK BOYUTLU RUHİ VARLIKLARDIK.İkinci olarak; zihnim yeni keşfettiğim bilgilere açıldıkça,herbirimizin bir parçası olduğumuz şu FİZİK DÜNYANIN, DRAMATİK BİRDEĞİŞİMDEN GEÇMEKTE OLDUĞUNU ANLADIM. BU DEĞİŞİMİN İÇİNDE UZUNZAMANDANDIR SAKLANMAKTA OLAN GERÇEKLERİN SU YÜZÜNE ÇIKMASI DA VAR.bU GERÇEK ŞU: iNSAN IRKI "ELİT BİR DÜNYA HÜKÜMETİ" TARAFINDAN,KONROL EDİLEBİLİR HİYERARŞİK BİR YAPILANMAYA DOĞRU MANÜPLE EDİLİYOR.(..) BU YAPILANMA "GÜÇ"ÜN ÇOĞUNLUĞUNU BİR AZINLĞIN TEKELİNE VERMEYİHEDEFLİYOR. Bu konudaki uygulama insanların çoğunluğundan gizleniyor.Hapishane tecrübem bunları anlamamda çok yardımcı oldu. Çünkühapishanedekiler, oynanan oyunların ve döndürülen dolapların çoğununfarkındalar.Orada birinci elden öğrendiğim gerçeklerden biri de şu: Polispsikiyatrisleri, ilaç bağımlısı veya psikopat "potansiyel"kaatillere -ki bunların bazılarının elinde ateşli silahlar da var-hiçbir müdahalede bulunmuyorlar. Onların serbestçe dışarıdadolaşmalarına gözyumuyorlar. Bu "potansiyel" kişiler talep ettiklerihalde tedavileri reddediliyor.. son araştırmaların ışığında gördümki; bu kişiler bilerek tedavi edilmiyor ve ileride bu projekapsamında, bunların içlerinde bulunan katliam isteği "uzaktan BeyinKotrolü" yoluyla manüple edilp kullanılacak YENİ DÜNYA DÜZENİ'NİNKURULUŞUNDA BUNLARDAN DA İSTİFADE EDİLECEK.BU YENİ DÜNYA DÜZENİ,2005 YILINDAN ÖNCE DÜNYADA TEK BİR MERKEZİ HÜKÜMET VE BUNA BAĞLIORDU, BANKACILIK SİSTEMİ, ELEKTRONİK İSTİLA VE MİKROÇİPLENMİŞ BİRİNSANLIK OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORVardığım bu sonuçtan sonra, hapisten çıkınca, hem kendimi hem debaşkalarını daha derinden tanımak ve anlayabilmek için dünyayıdolaşma isteğim doğdu. Ayrıca açık görüşlü ve anlayışı kuvvetlibirilerini bulup, üzerimizde oynanan bu oyunu deşifre etmekistiyordum. Ama cezamın bitimine iki gün kala bir sürprizlekarşılaştım: İnterpol beni istiyordu!..Başgardiyan beni odasına çağırarak İnterpol'den bir faks geldiğinive Avustralya'daki suçlarım sebebiyle tahliye edilmeyip iadeedilmemi istediklerini ama kendisinin bu yazıyı dikkate almayacağınısöyledi. Bu bilgi doğrultusunda, tahliye edildiğim gün yenidentutuklanacağım belli olmuştu... Ama öyle olmadı...Bu da polisin bana oynadığı ve tahammül etmek zorunda kalacağım pisoyunun bir parçası idi...1994 Eylülünde hapisten çıktım ama polisin 24 saat kesintisiz takipve tacizi sürüyordu. Nereye gitsem bundan kurtulmak imkansızdı...Yutrdışında bile takip ve taciz sürüyordu.İNTERPOL TAKİBİ VE HELİKOPTER TACİZLERİ: 1995 Mart'ında, hapishanedebaşladığım, meditasyon, ruhi gelişme ve yoga bilgilerimi arttırmaküzere Hindistan, Nepal ve Sri Lanka'ya seyehat ettim. Bu seyahatboyunca polis ve helikopter tacizleri devam etti. Demek ki,İnterpol'de işin içindeydi.18 ay sonra Hindistan'dan ayrılıp Tayland, Laos, Kamboçya, Vietnam,Çin ve Japonya'yı dolaştım. 2 Yıl 4 ay süren bu seyahat boyuncaİnterpol peşimi bırakmadı; takip ve tacizler devam etti. Polishelikopterinin tacizi özellikle ben meditasyon için inzivayaçekildiğim zamanlarda yoğunlaşıyordu.Asya'dayken herbirinde 4 ay olmak üzere 4 ülkenin 7 meditasyonbölgesinde pratik yaptım. Kaldığım her meditasyon yerinde polishelikopterleri beni taciz etti. BU TACİZLERDE ÇOK AÇIK ORTAK BİR YÖNVARDI: HER MEDİTASYONA ÇEKİLİŞİMİN İKİNCİ GÜNÜ TACİZE BAŞLIYORLARDI.Helikopter, önce meditasyon binası veya manastırın çevresinde yarımila bir saat arası daireler çizerek uçuyordu. Sonra tam benimbulunduğum bölmenin üzerine 3-5 dakika kadar oldukça alçalıyordu. Okadar alçalıyordu ki sanki çatıya inekcekmiş gibi oluyordu. Sonratekrar yükseliyor ve bir kaç saat boyunca bulunduğum binanınüzerinde daireler çizerek uçuyordu. Bunu aynı düzen içinde sürekiolarak ve günaşırı tekrar ediyorlardı.Şüphesiz "Büyük ağabey" beni gözetliyordu. Ama "Büyük Ağabey" bununiçin yapıyordu, işte bunu -o zamanlar- gerçekten bilmiyordum.Japonya'dan Kanada'ya gidip 6 ay Vacouver'de kaldım Bu süre boyuncafazla bir şey yaşamadım, sadece 1 haftalık meditasyon çalışmamboyunca aynen Asya'daki gibi helikopter tacizi oldu, o kadar.Bu yaşadıklarımı gören bir düzine şahit var. Helikopter tacizidışında, polis takibi eskiye nazaran azalmıştı. Bunun da bir sebebiolmalıydı. Kısa süre sonra onu da öğrenecektim.UZAKTAN BEYİN KONTROLÜ DENEYLERİ KANADA'DA BAŞLADI: 1997'de Temmuz-Aralık arası Vancouver'de yaşadığım süre boyunca HER AKŞAM ŞUSAYACAĞIM PSİKOLOJİK VE FİZYOLOJİK BELİRTİLER ZİNCİRİNİ KESİNTİSİZYAŞADIM:SİNİRLİLİK VE TÜM VÜCUDU TAHRİŞ EDEBİLEN FİZİKSEL DUYARLILIK... AÇIKSEÇİK DÜŞÜNMEDE ZORLUK, BAŞAĞRILARI, BAŞIMDA YÜKSEK DİŞ GICIRTSISESİ, KISA SÜRELİ HAFIZA KAYBI, DÜZENSİZ DÜŞÜNCE KALIPLARI,UYUŞUKLUK, MİDE BULANTISI VE UYKUSUZLUK...Eylül-Ekim aylarında Avustralya'daki ailem 3 haftalığına neniziyarete geldi. Onlar gidinceye kadar bu üç hafta boyunca şubelirtileri gittikçe artan yoğunlukla yaşadım yaşadım:SON DERECE NEGATİF VE HOŞ OLMAYAN DUYGULAR, SANKİ VÜCUTTA BİR BÖCEKGEZİNİYORMUŞ HİSSİ, SİNİR BUHRANLARI, KONSANTRASYON GÜÇLÜĞÜ, DİKKATSÜRESİNDE KISALMA, SON DERECE DÜZENSİZ VE TAMAMEN KİŞİLİK DIŞIDÜŞÜNCE, DUYGU VE DAVRANIŞ KALIPLARI, AKLİ MELEKELERDE BÜYÜK ÖLÇÜDEPARÇALANMA, KENDİLİĞİNDEN OLUŞAN HAFIZA KAYIPLARI.bu beleitiler, sadece öğleden sonra geç saatlerde veya akşamın ilksaatlerinde ortaya çıkıyordu. Gün boyunca normal, rahat ve sırtüstüyatıp keyif çatan halim sürüyordu. Ailem geri dönünce şu sonucavardım: Ben galiba deliriyorum... Çünkü günün belli saatlerinde ipesapa gelmez şeyler yaptığımın farkındaydım...Son araştırmalarımın ışığında görünen o ki: Kanada'da kaldığımsürece MİKRODALGA RADYASYON BOMBARDIMANINA TUTULMUŞTUM VE ZİHİSEL VEDUYGUSAL OLARAK UZAKTAN "MİKRO DALGA BEYİN KOTROLÜ SİLAHLARI"TARAFINDAN YÖNETİLMİŞTİM. Bu saldırıların ABD Milli Güvenlik Ajansı(NSA)'nın KINNECOME GRUBU (Fort Meade'de) tarafından yapıldığınainanıyorum. Bu grup (Kinecome) Amerikan halkına karşı da bu türsaldırılar yapmakla tanınıyor.1997 Yılının Aralık ayında Avrupa'da seyehatime devam ettim. GayemKanada'ya dönmeden önce mümkün olduğu kadar çok ülkeyi görmekti. 9Nisan 1998'de Amsterdam'a ulaştım. Kısa sürede gördüm ki, tekrarpolis takibine alınmıştım.. Bu defa normal, gizli ve videokameralarla görüntülerim alınıyordu. Bu seferki taciz ve takip 4 yılöncekine nazaran daha yoğun ve şiddetli idi. Çok açık bir güçgösterisi yapıyorlardı. Peki bunu niçin yapıyorlardı? Bilemiyordum.Kısa süre sonra bunun sebebini de öğrenecektim.AVRUPA2DA MARUZ KALDIĞIM MİKRO DALGA İLE UZAKTAN BEYİN KONROLÜDENEYLERİ: Burada Kanada'dakilere benzer fiziki ve psikolojikbelirtilerle tekrar karşılaştım. Ancak farklı şeyler de vardı:UZAKTAN KONUŞAN BİRİNİN SESİNİN DUYULMASI, FAKAT KONUŞAN KİŞİNİNUZAKLIĞI VE ETRAFINDAKİ GÜRÜLTÜLER SEBEBİYLE KONUŞMASININANLAŞILAMAZ OLMASI... bU KONUŞMAYI KULAKLARIMLA DEĞİL KAFAMIN İÇİNDEDUYUYORDUM... sEYEHAT BOYUNCA KARŞILAŞTIĞIM KİŞİLERLE KONUŞURKEN,SÖYLEMEK İSTEDİKLERİMİN TAM TERSİ ŞEYLER SÖYLÜYORDUM. mESELA BİRKONU İLE İLGİLİ OLARAK ŞİDDETLE "EVET" DEMEK İSTERKEN, "HAYIR"DİYORDUM...Bir keresinde Güney Afrikalı turist arkadaşlarla YENİ DÜNYA DÜZENİİÇİN TEK BİR MERKEZİ DÜNYA HÜKÜMETİ planları hakkında konuşurkeniçlerinden biri aniden ve kendinden çok emin bir şekilde; "POLİSİN,SENİN NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ, O DÜŞÜNCE SENDE OLUŞMADAN ÖNCE BİLDİĞİNİBİLİYOR MUYDUN?" dedi. Şaşkın bir şekilde, az önce söylediğinitekrarlamasını istedim. Tekrarladı. Sonra yüzünde şaşırmış bir ifadeile, "BUNU BİLDİĞİMİ BİLE BİLMİYORDUM" dedi. Bu söyledikleriyle nedemek istediğini sordum. "Bilmiyorum" dedi.Bu kadar yoğun bir şekilde kontrol altında tutlmam , bende zamanlaçeşitli ama çok şiddetli duygusal tepkilerin oluşmasına yol açtı. Butepkiler; korkuya karşı, kayıtsızlıkla saldırganlık arasında gidipgeliyor ama hepsi de çok kısa zaman dilmleri içinde oluyordu.Amsterdam'da kaldığım süre içinde, bu ve benzeri pek çok garippsikolojik ve duygusal düzensizlikler yaşamama rağmen, bu garipolayların ne dercede önemli olduğunun asla şuurunda değildim. Nezaman kişilğime uymayan bu garip hadiselerin sebebini araştırmayakalksam, SANKİ BEYNİM BİRDEN BİRE BOŞALIYOR VE OLUP BİTENİHATIRLAYAMIYORDUM. bU ANİ HAFIZA KAYIPLARI AİLEM BENİ kANADA'DAZİYARET EDERKEN DE ORTAYA ÇIKMIŞTI. hEM DE TAM BU GARİP HADİSELERİNSEBEBİNİ BULMAYA ÇALIŞIRKEN...Çok uzun bir zaman sonra, 13 Nisan 1998 akşamı, bu garip hadiselerinve karakter değişimi ve dengesizliklerin sebebini öğrendim. Ertesigün Amsterdam'dan ayrılacaktım. Amsterdam'daki son gecem hayatımıebediyyen değiştirdi."THE STİNG", POLİS BANA "UZAKTAN BEYİN KONTROLÜ" KOBAYI OLDUĞUMUAÇIKLIYOR: Yoğun ve kesintisiz polis takibi altında çok zor olmasınarağmen, sessiz caddelerde saatlerce yürüyerek rahatlamaya çalıştım.Sonunda kaldığım pansiyonun yakınında sessiz sakin bir kafeyegeldim. İçeriye girerek bir kahve alıp oturdum. Bir kaç dakikasonra, ANİDEN POLİSTEN TELEPATİK OLARAK GÖNDERİLEN MESAJLAR ALMAYABAŞLADIM. BU MESAJ BOMBARDMANININ MAHİYETİ VE SIRASI ŞÖYLEYDİ:POLİS O ANDA BENİM BEYNİMİ OKUYORDU. bUNU YÜKSK TEKNOLOJİ ÜRÜNÜBİLGİSAYARLAR VASITASIYLA YAPIYORDU. dUYGULARIMI DA OKUYORLARDI.AMSTERDAM'A GELİRKEN OTOBÜSTE TANIŞTIĞIM ADAM ASLINDA ONLARINAJANIYDI. O, "UZAKTAN BEYİN KONTROLÜ" PROJESİNİN BİLGİSAYARPRORAMLAMACILARINDAN BİRİYDİ...BU AJAN KARŞIMA BİR TURİST OLARAK ÇIKMIŞ VE TESADÜF(1)E BAKIN Kİ,KARDEŞİM ALEX'LE AYNI İSMİ TAŞIYORDU..Bu ajan bana, kendisinin Bilgisayar pogramcısı olduğunu kesin olarakempoze etti: YARDIMCILARIYLA BİRLİKTE DÜNYADA TEK OLAN ÇOK ÖZEL BİRPROGRAM ÜZERİNDE ÇALIŞIYORLARDI; BU PROGRAM DÜNYANIN HER YERİNDENBİLGİSAYARLAR VASITASIYLA KULLANILABİLİYORDU. ARTIK TAMAMLANMASAFHASINA GELİNMİŞTİ. ŞİMDİ ANLIYORUM Kİ; BU AJANIN BAHSETTİĞİPROGRAM GERÇEKTE BİZZAT BENDİM VE BENİM BEYNİMİN ONLAR TARAFINDANYÖNETİLİP YÖNLENDİRİLMESİDEMEKTİ. VE "PROGRAMIN" TAMAMLANMASI DEMEK, AZ ÖNCE ALMAYABAŞLADIĞIM "MESAJLARIN TELEPATİK OLARAK TRANSFERİ"YDİ...BU TELEPATİK TRANSFER YALNIZCA SÖZLERİ NAKLETMİYOR AYNI ZANAMDABEYNİMİN EKRANINA GÖRÜNTÜLER DE NAKLEDİYORDU...Bu veriler bana sunulurken, ben onları çok net olarakalgılıyabiliyordum.Bu hal bende tam bir şok etkisi doğurdu. Hayatımın bir daha eskisigibi olmayacağını anlamıştım. şimdi cevabını bulmam gerkrn üç soruvardı: Bunu nasıl yapıyorlardı? Niçin Yapıyorlardı? Niçin beniseçmişlerdi?Çok derin araştırmalardan sonra bazı şeyler kafamda yerine oturmayabaşlamıştı.FARKETTİĞİM HUSUSLARDAN BAZILARI: 4 Yıl boyunca bir çok ülkedekesintisiz olarak sürdürülen polis ve helikopter takip vetacizlerinin gayesi benim nerede olduğum ve ne yaptığımla ilgilideğildi. Onlar benim bu takip ve tacizler karşısındaki psikolojik veduygusal reaksiyonlarımı elektronik olarak kaydediyorlardı.Kanada2ya vardığım günden bu yana bende ortaya çıkan son derecedüzensiz psikolojik davranış kalıpları önceden inandığım gibi bendenkaynaklanmıyordu. Bunun sorumlusu Beyin Kontrol Polisi'ninbilgisayar tekniklerini kullanarak yaptığı saldırı idi.Avrupa'da Amsterdam'a varmadan önce tanıştığım bir sürü insan,aslında İNGİLİZ İSTİHBARAT TEŞKİLATININ AJANLARI İDİ. Bu ajanlarbana MCP (Beyin Kotrol Polisi) ile ilgili önemli bir suç işletmekiçin talimat almışlardı. Mesela Kanada'da beni "deli" halinegetirmişlerdi. Ama polis hiyerarşisinin geleceğe dönük olarakplanladığı bu "oyun", benim durumu farketmeye başlamamla bozulmuştu.MCP, son olarak yaşadığım gibi ses ve görüntü kalıplarını kulak vegözü atlayarak doğrudan doğruya beyine göndermek sueretiyle birinsan diğerine nakledebiliyordu.MCP, karşılaştığım herhangi bir insandaki düşünce ve davranışkalıplarını da uzaktan ayarlayabiliyordu.(Yuarıda anlattığım GüneyAfrikalı arkadaşa yaptıkları gibi).Avrupa'da bulunduğum süre içinde, MCP beni bazı saldırgan insanlarlakarşılaştırdı ve onları bana sataşacak şekilde yönlendirdi.Arık bütün benliğimle MCP tarafından "uzaktan beyin kontrolüProjesi"nin bir kobayı olarak kullanıldığımı anlamıştım. Ertesi günAmsterdam'dan ayrılma planınımı değiştirdim. Yeni verilerin ışığındadurumu değerlendirmek üzere orada bir süre daha kalmaya kararverdim. Yeni ortaya çıkan bilgiler hayatımın en travmatik döneminiçözmüştü. MCP beni bir uçurumun kenarına kadar getirmişti. Ama buyeni bilgiler bana çok büyük bir güç ve cesaret kazandırdı. Ayrıcakendimi, isanlığı ve yaratılışı bir bütün olarak daha derindenkavramaya başlamamı sağladı.Takip tacizleri ve mikrodalga şokları sürüyordu...İYİLEŞMEYE DOĞRU: MCP'nin bana telepatik mesajlar göndermeyebaşlamasından 1 hafta sonra, bütün yaşadıklarımı günlük halindebelgelemeye başlayacak kadar güçlenmiştim. Not almayı halasürdürüyorum.2 Hafta sonra takip ve tacizler azalmaya başladı. Fakat helikoptertakaip ve tacizi gün aşırı olarak aynen sürüyordu. Rahatlamamın enbüyük sebebi mikrodalga radyasyon saldırılarının kesilmesiydi.Gittikçe gücüm yerine geliyordu. Normalleşiyordum. BU MCP'nin neolduğunu, hangi kurumların bu işin içinde olduklarını, kullandıklarıteknolojinin mahiyetini, bu teknolojiyi kullanarak insanlara niçinsaldırdıklarını ve bu saldırılar karşısında nasıl bir savunmamekanizması oluşturulabileceğini bulmaya yemin ettim.Kendimi bu bilgiler araştırmaya, insanlara MCP'nin varlığını ispata,onların saldırılarından korunma yollarını bulmaya adadım...Bunun için seyahati bırakmak, yerleşik bir düzen tutturmakgerekiyordu.13 Nisan'dan 3 hafta sonra, MCP, beni uyurken bir takımprogramlanmış rüya senaryolarına maruz bıraktı. Bu rüyalar oldukçaberraktı ve hepsinde geçmişimin yeniden düzenlenmesiyle ilgiliolumsuzluklar taşıyordu. Her düzenlenmiş rüyadan uyanışımda çokbüyük korku ve suçluluk duygusuna kapılıyordum. Bu rüyaların banaait olmadıklarını biliyorum. Çünkü benim geçmişime dair gördüğümrüya sayısı çok azdı ve hapsi de müspet unsurlar taşıyordu. Gecelerboyu bana ilka edilen bu olumsuz rüyalar MCP tarafındantasarlanıyordu.Kısa sürede MCP'nin gayesinin bende korku ve suçluluk duygusu hasıletmek olduğunu anladım ve bunu günlüğüme yazdım. Ondan sonra burüyalar sona erdi.Aradan çok geçmedi, bir sabah erken bir saatte, tekrar İngiltere'yedönüp araştırmalarımı orada sürdürmeyi düşünürken; MCP'den tekkelimenin tekrarından ibaret bir telepatik mesaj geldi: "Mermi...Mermi... Mermi... Mermi..."İngitere'ye dönmemi istemiyorlar ve beni ölümle tehdit ediyorlardı.İngiltere'ye dönmeye ve MCP'nin ipliğini pazara çıkarmaya kararverdim.Page 10/19AİLEME POLİS TACİZİ VE PSİKOTRONİC ATAKLAR YAPILIYOR9 Mayıs 1998 Avustralya, Perth’de yaşayan kardeşim Alex’e o günekadar tuttugum günlügün bir kopyasini gönderdim. O anda, hapistençiktigimdan beri polis gözetiminde/takibinde oldugumu bilen tek kişioydu. Son yaşadiklarimi ve polis hiyerarşisi tarafindan UzaktanBeyin Kontrolü deneyinde kullanildigimi bilmesini istedim. Ona birkopya göndermemin nedeni hem benim durumumu detayıyla anlaması, hemde beni belki öldürülmekten koruması ihtimali idi.13 Nisan gecesinden itibaren kesinlikle inanıyordum ki, beni her anöldürmeleri ihtimali yüksekti.Kardeşim günlügümü alir almaz ani bir şekilde benim yillardiryaşadigim işkenceyle karşilaşmiş. Şu anda sürekli polis takibinde vesik sik tepesinde dolaşan polis helikopteriyle gözdagi verilmekte.Şu anda kendisi sürekli olarak Beyin Kontrolü Polisi’nin belirlipsikolojik saldırılarılarına maruz kalmakta, bu değişken psikolojikdurumlara alışmasının ise son derece zor olduğunu söylüyor. MCP ninkardeşimi hedef almasinin nedenini biliyorum, çünkü polishiyerarşisinin geçmişte bana verdigi korkutma ve tacizlerle ilgilipek çok olayin direkt tanigi. Kesinlikle inaniyorum ki, bana geçenyil yaptiklari gibi, onu da bir uçuruma itmeye çalişiyorlar.Amaçları, eğer başarabilirlerse, polis hiyerarşisinin benikorkutmasını ve bana yaptıklarını ispatlayacak bir kişinin eksilmesi.Son zamanlarda ailemin diğer üyeleri de “ yabancı insanlar ”tarafından sürekli takip edilip gözetlendiklerinden şikayetediyorlar, fakat benim ve kardeşimin sürekli pols gözetimindeolduğumuzu bilmiyorlar. Polis Hiyerarşisi, ailemi sürekli tacizederek bana korku salmaya ( en büyük silahları ) çalışıyorlar fakatbunlar benim, onları ifşa etmekteki kararlılığımı daha da arttırıyor.İSTİHBARAT AJANLARININ YAPTIĞI UZAKTAN BEYİN KONTROLU İLE İLGİLİARAŞTIRMALARIMMCP den telepatik olarak mesajlar almaya başladiktan iki ay sonra,Ingiltere’ye yerleşip araştirmaya başlamam gerektigine karar verdim.21 Haziran 1998’de Londra’ya gelip Glastonbury’de yerleştim ve ogünden beri de zamanimin çogunu geçmişte yaşadiklarimla ilgiliolabilecek her şeyi gözden geçirerek harcamaktayım.Özellikle deSeçkin Dünya Hükümeti’nin Yeni Dünya Düzeni konusundaki planlarıüzerine yapılan araştırmalarla ilgili bilgileri analiz ettim. AyrıcaGizli Polis İstihbarat Birimlerini, onların Uzaktan Beyin KontroluSilahlarını, toplumun davranışlarını kontrol etmek ve katliamlaramacıyla insanları ve toplumu manipüle etmek için nasılkullandıklarını araştırdım.İnsanların kendilerini bu silahların saldırılarından nasılkoruyabileceklerini araştırıp bulmak niyetindeydim. Yakın zamanda,değişik araştırmacıların bulgularını rapor halinde yayınlamayıdüşünüyorum.İngiltere’ye geldikten sonra polis takibi büyük ölçüde azaldı.Helikopter takibi seyrekleşti ama hala devam ediyor. Eviminbahçesinin üzerinde dolaşan “ siyah ” helikopterin birkaçfotoğrafını çektim ( fotoğraf ilişikte ). Şu an birlikte oldugum kızarkadaşım da yalnız yürürken helikopter tarafından taciz edilmiş.Cesur Yeni Dünya’mızda bu insanlar ne kadar “ cesurlar ”!Beyin Kontrolu Polisi’nin beni direkt olarak yönetmesi İngiltere’yegeldiğimden bu yana biraz azaldı fakat hala arasıra programlıfrekanslar halinde psikotronik saldırılara maruz kalıyorum. Bufrekanslardan birini “ enkötü güç ” diye adlandırdım.Bu, anidenbütün beynimi ve vücudumu sarıp son derece rahatsız edici bir duyguveren, çok negatif ve hain bir enerji. Bu normalde, dışarıdaarkadaşlarımla eğlenirken, en iyi zamanımda oluyor. Tecrübelerimdençıkardığım sonuca göre de MCP nin saldırmak için seçtiği en iyizaman. Bu olur olmaz hemen anlıyorum ki MCP nin saldırılarına maruzkalıyorum. Bu durumda sakin kalıp bir yerde duruyorum,hissettiklerime reaksiyon göstermiyorum, sonra geçiyor.Telefonumun sürekli olarak dinlendiğinden şüphem yok. Arkadaşlarımya da ailemle yaptığım konuşmalar Yeni Dünya Düzeni, Beyin KontrolPolisi, “ Siyah ” helikopterler, v.s. ile ilgili konulara dönmeyebaşlayinca, hatlarda sürekli cizirtilar başliyor, bazen de tamamenkesiliyor. Bu da polisin bana gözdagi vermek için yaptigi işeyaramaz çabalardan biri. Ayrica bana gelen mektupların da çoğukayboluyor. Bunun da bir tesadüf olmadığına inanıyorum.Aynı dertten muzdarip olanlar birbirini bulur misali, şu anda YeniDünya Düzeni programını araştıranlardan bir sürü arkadaş edindim.Onların da telefonları dinleniyor ve uzaktan mikrodalga frekansataklarına maruz kalıyorlarmış. Yaptıkları çalışmalardan ötürübirkaç tanesi direkt olarak ölümle tehdit edilmiş.ABD ULUSAL GÜVENLİK BİRİMLERİYLE KARŞILAŞMABEYİN KONTROL ( M.C.P. ) POLİSİNİN “ KÖTÜLERİ ”Şu anda mümkün oldugunca eskiye dönüp ilk olarak nasil MCP nindeneyi oldugumu anlamaya çalişiyorum. Sanirim 15 yil kadar önceuzaktan kaydedildim ve üzerimde deneylere başlandi. Avustralya’dayaşarken 1984 yılında çok geniş bir seyahate çıkmıştım. AliceSprings’de Ayers Rock’u ziyaret ettim. Burası çölde oldukça antik vegüçlü ( ! ) bir yer.Ayers Rock’un yakınlarında ABD Ulusal Güvenlik Birimleri’nceyönetilen Avustralya’nın Uzaktan Beyin Kontrolu merkezi var, adı “Pine Gap ” . Fakat ben o zaman ( herkes gibi ) çok saf bir şekildeburanin sadece bir uydu iletişim merkezi oldugunu saniyordum. Merakederek, saf saf diş kapiya yaklaştim ve etrafa bir göz atmak içiniçeri girip giremeyeceğimi sordum. Güvenlik görevlisi “ böyle birsoruyu sormaya nasıl cesaret edersin? ” der gibi kaşlarini çatarakbana baktı. Cevap tabi ki HAYIR idi. Ben de yoluma devam ettim.Şimdiki bilgilerim işiginda şu anda inaniyorum ki, çok yüksek birihtimalle ben o anda kapıda iken uzaktan nöro-monitor yoluyla kaydageçirildim. Son derece ilerlemiş Uzaktan Beyin Kontrolu bilgisayarteknolojilerine bir kere kitlenince de artik ömür boyu onlarin “network ” lerindeyim, bu da bir ömür boyu Uzaktan Beyin Kontrolukobayı olmamı sağlamlaştırıyordu.O zamandan beri kayıtlara geçen bir gerçek; “ Pine Gap” in önündeprotesto gösterisi yapan barış faaliyetçileri mikrodalgaradyosyonlar nedeniyle yanıklar, kan kanseri ve çok hızlı ilerleyenkanser gibi değişik belirtilerle karşılaştılar.Garip ama MCP’ye “ minnettar ” olmam gereken bazı şeyler var. Bunlargibi çok zeki(!) insanların, beni Uzaktan Beyin Kontrolu deneyindekullandıkları bilgisini telepatik olarak bana sürekli göndermeklegösterdikleri küstahlıkları tersine benim için son derece verimlioldu.Eğer bunu yapmamış olsalardı, böyle bir teknolojinin varlığından hiçhaberim olmayacaktı. Takip edildiğimi, polis ya da “ siyah ”helikopter tarafından taciz edildiğimi farkettiğim her anı hayatımboyunca korku içinde geçirecektim. Her an zihinsel ve duygusalolarak tamamen kontrol edilebilen bir “ robot ” halinedönüştürülebileceğim gerçeğinin, ki, bunu geçmişte yaptılar, aslafarkında olmayacaktım.Yıllar boyu sürekli olarak korkutularak yaşadigim travmatiktecrübelerden, fiziksel ve psikolojik olarak kötü davranılmasından,sonra da telepatik olarak polis hiyerarşisinin Uzaktan BeyinKontrolu deneyinde kullanıldığımı bana söylemelerinden sonra halabugünkü kadar güçlü olamazdım.Beyin Kontrolu Polisi, en büyük silahı olan bende korku yaratmaamacının tam tersine bir sonuca ulaştı.Şu anda hayatim boyunca oldugumdan daha güçlü ve daha hürüm.Saygılarımla, barış ve sevgiye doğru, George FarquharŞunu da kaydedeyim: 43 yaşindayim, çok zinde ve saglikliyim ve çokuzun seneler yaşamak niyetindeyim.Kaybolmak, ölümcül bir kaza geçirmek, intihar etmek ya da migrodalgaradyasyonun neden olduğu hızlı ilerleyen bir kansere filanyakalanmak gibi bir niyetim hiç yok.En Son Kişisel Rapor ( 17 Eylül 1999 )Sonunda Yine Polis Takibinde6 aydan beri polis tarafından gizlice takip altında değildim.Tabii “biz seni gözetliyoruz senin de bunu bilmeni istiyoruz ” türünden,daha önce yaptıkları şekilde, belirgin bir takip değildi.17 Eylül Cuma günü, gece saat 10 civarında bir arkadaşımla dışarıçıktım. Gittiğimiz yer, sigara-içki içilmeyen, son derece rahat,dostça bir aile ortamıydı.20 dk. Sonra 6 tane gizli polis farkettim. Sudan çıkmış balıkgibidirler, çoğu ya çok sinirli ve huzursuz, ya da çok kurumlu vekurnazdır.Artık “ takipte ” olduğumu anlayacak kadar tecrübem olmuştu ve ogece boyunca sürekli takip edildigim çok kesindi.Saat 12’de eve gitmek üzere oradan ayrıldık. Binadan çıkarken anideniki polis belirdi, biri önümüzde, biri arkamızda, başka kimse yokçevrede. Bu bir tesadüf müydü? Sanmıyorum.Arkadaşimin evine dogru yürüdük. Eve gelmeden önce bana dik dikbakan iki sivil polisin önünden geçtik. Tam önlerindengeçerken,direkt olarak “ biliyorum biliyorum ” dedim. Bununla demekistedim ki, kim olduklarını, oyunlarını, biliyorum, beni artıkkorkutamayacaklar ve onları ifşa etmeme engel olamayacaklar.Yol kenarında biraz durduk. Birkaç dakika sonra, üzerinde iki mavilambası olan ön ve yan pencereleri karatılmış, yazısız beyaz birpolis kamyoneti 30 m. İlerde durdu. Ön koltukta oyuran sivil polisbana dikkatlice bakıyordu. Beş dakika kadar kaldilar, sonra gittiler.18 EylülÖğlen 4.30 da dönüşüm deposuna gittim. Arabadan inmemiştim kibirinin dikkatle bana baktığını farkettim. Ben işimi yaparken 10 dk.Boyunca beni izledi. Sonra gri bir kamyonete binip uzaklaşti.Birkaç dakika sonra, şehir merkezindeki şirkete gittim. Burasidepodan iki mil uzakta çok sakin bir yerde.Saat 4.50 de şirketinbulundugu sokaktan aşagiya inerken ayni adamin ayni kamyonetle yolunkenarina parketmiş olarak gördüm.O anda gerçekten kafam atmıştı!Kamyonetin yanından geçerken adam tekrar baktı. Arabamı durdurdum. Oarada kamyonet yavaşça ana yola doğru hareket etti. Hemen sürücücamına koşup resmini çekmek istedim ama fotoğraf makinem sıkıştı. Oanda yüzünde panik ifadesi vardı, fotoğrafının çekilmesini önlemekiçin yüzünü koluyla sakladı.Gitmek için arabayı çalıştırdı. Durması için yan cama ve kamyonetinyan tarafına vurdum. Durmadı.Ana yolda giderken, arkasından koşupdönemeçte yakalamak istedim ama çok hızlıydı ve kayboldu. Hemenarabama bindim, etrafı aramaya başladım fakat boşuna! Adam uzunboylu ve zayıf, siyah saçlı, soluk benizli, 45 yaşlarında idi.Kamyonetin plakası E57 MTC idi.--------------15/19Ayrıca ( onlara ) yakın zamanda her UK MP’ye ve tüm dünyada 500kuruluşa birer rapor gönderdiğimi ve madalyonun öbür yüzünde olupbitenlerle ilgili gerçeği herkese anlatan bir web sitemin olduğunusöyledim. Yıllar boyu askeriye ve polisin takibi altında olduğumu,mikrodalga tekniği ile radyasyona maruz kaldığımı anlattım. Kimolduklarını ispatlamaları için kimliklerini isteyince vermeyireddettiler ve yürüyüp gittiler. Kendi hiyerarşilerinin onlarasöylemediği bazı özel gerçekleri de öğrenince çok şaşırmışlardı.Peşimde dolaşanlardan çogunun benim gerçekte kim oldugum hakkindahiçbir bilgisi olmadığını biliyorum. Kendilerini kontrol edenhiyerarşinin, onlara, benim bir suçlu olduğumu, toplum için tehliketeşkil ettiğim, v.s. gibi pek çok yalan uydurduğundan eminim.Halbuki ben sadece polise, askere ve yeni dünya düzeni için seçkinhükümet yetkililerinin programlarına karşıyım. Bunlar bizlerde birkorku ve ilgisizlik hali oluşturarak hepimizi tutsak alıp ancakstatükolarını koruyabilir ve yaşayabilirler.4 Mart 2000 deki Echelon Protestosundan hemen sonra eski biristihbarat görevlisinden gelen, planlanmış bir “ kaza ” ile ilgilimektup8 Nisan 2000George,Menwith Hill’ deki NSA ( Ulusal Güvenlik Birimi )’da yapılan songösteri ile ilgili bir bilgi seni ilgilendirebilir.Bu gösteri için bir tür “ kaza ” görev olarak verilmiş.Kazaninhedefi ya NSA ya da NSA’ dan birileri imiş. İnsanın kanını dondurantaraf, duyduğuma göre, bütün konuşmalarin kaydedildiği, eğer ben deseninle gösteriye gelseydim, “ bir taşla iki kuş vurarak ” fırsatıdeğerlendirecekleri idi.Başka bir değişle, hedef BİZDİK!Ayarlanması çok kolay bir araba “ kaza”” sı, kendi deyimleriyle,iki “ boşbogaz ” ın ağzını kapatacaktı, eğer işler umdukları gibigitseydi. Şimdilik bu kadar, kendine iyi bak, en iyi dileklerimle.15/19Temmuz 1997 den Haziran 1998’e kadar süren polis takibi, tacizi vedavranış düzenlemesi ( manüpilasyon ) deneyine yönelik Nöro-Elektromanyetik işkence ve saldirilarla ilgili bütün bilgileriistemek amacıyla M15 / M16 ve ABD Ulusal Güvenlik Birimlerinegönderilen mektupBaş ( şef ) MüdürlerM15/M16Londra24 Mayıs 2000Değerli Yöneticiler;1998 Veri Korunumu ( Koruması ) Kanununun 22. bölümüne göre, ABDUlusal Güvenlik Birimleri tarafından toplanmış benimle ilgilibilgileri içeren verilerin bütün detaylarını, kanunun verdiğihaklara göre, resmi olarak rica ediyorum.Genel bir araştirma istememe ragmen, özellikle şu konulardakikayitlarinizda yogunlaşmaniz gerekecek.Hollanda, Amsterdam’a geldiğim 9 Nisan’dan, 20 Haziran 1998’deayrılışına kadar geçen süre boyunca tutulan kayıtlar.Takip edildiğim süre boyunca çekilen bütün fotoğraf, video ve seskayıtları delillerini rica ediyorum. Bu delillerin hepsi kurumunuzve kardeşlik birimleriniz beni, - güya - “ öldürücü olmayan /sessiz ” diye sınıflandırdığınız silahlarını kullanarak migrodalga /ELF frekanslarıyla, benim normal olan zihinsel, duygusal ve davranışkalıplarımı bozup yeniden düzenlemek amacıyla radyasyona maruzbıraktığınız sürece elde edildi.Özellikle, 9 Nisan’ dan 13 Nisan 1998 akşamina kadar olan beş günlüksüre boyunca üzerimde denediginiz zihinsel, duygusal ve davranişmanipülasyonu için, yogun olarak gönderdiginiz radyasyonsaldirilarıyla ilgili tüm delilleri rica ediyorum.Bana Konu Giriş Formu gönderebilirsiniz. Bunun için gerekli bilgiyeihtiyaciniz varsa lütfen sorularinizi bir mektupla gönderin.Ayrıca bilgisayar hard ve soft diskleri, internet, web, kaset, CDgibi bilgisayar dosyalarının elektronik kayıtlarını, görüntü ve sestanıma sistemlerini, bunların yanısıra diğer kaydedilmiş ve / ya daoluşturulmuş verileri, mesela, otomatik veri işleme konusundaolabilecek “ Görüntü İşleme Sistemi Belgesi ” nde bulunan verileride rica ediyorum.1998 kanunu verilerin elden verilebileceğini söylüyor. Lütfen bunucevabınızda göz önüne alın.İstediğim verilerin sadece sizde ya da bağlı olduğunuz oluşumdaolması gerekmez. Sizin ya da o oluşumun bu kayıtların içeriğini veverilerin nasıl kullanıldığını kontrol etmeniz yeterli. Bu yüzdenüçüncü bir grubun elindeki verilerin de kanuna göre istenme hakkıvar. Eğer istediğim veriler bu kanunun izin verdiği verilerseonların bilgisayar çıktılarını bana vermek zorundasınız.Kanun size, istediğimi yerine getirmeniz için 40 gün süre tanıyor.Kanuni olarak bu mektubu cevaplamaya ve aradığım bilgileri vermeyemecbursunuz.verilerin detaylarını bulmak zahmetinden kurtarmaz. Aksine buhareket, elinizdeki verileri bana vermemek amacıyla yapılırsa, busuç teşkil edecektir.SaygılarımlaGeorge Ferguhar, Project Freedom.Baş MüdürlerABD Ulusal Güvenlik BirimiMenwith HillHarrogateNort Yorks H63 2RF24 Mayıs 2000Değerli Yöneticiler1998 Veri Korunumu Kanununun 22. bölümü uyarınca, ABD UlusalGüvenlik Birimi’nin elinde bulunan,benimle ilgili bilgilerdenkanunun izin verdiği bütün verileri resmi olarak rica ediyorum.Genel bir araştirma istememe ragmen, özellikle şu konulardakikayitlarinizda yogunlaşmaniz gerekecek.Hollanda, Amsterdam’a geldiğim 9 Nisan’dan, 20 Haziran 1998’deayrılışıma kadar geçen süre boyunca tutulan kayıtlar.Takip edildiğim süre boyunca çekilen bütün fotoğraf, video ve seskayıtları delillerini rica ediyorum. Bu delillerin hepsi kurumunuzve kardeşlik birimleriniz beni, - güya - “ öldürücü olmayan /sessiz ” diye sınıflandırdığınız silahlarınızı kullanarakmigrodalga / ELF frekanslarıyla, benim normal olan zihinsel,duygusal ve davranış kalıplarımı bozup yeniden düzenlemek amacıylaradyasyona maruz bıraktığınız sürece elde edildi.Özellikle, 9 Nisan’ dan 13 Nisan 1998 akşamina kadar olan beş günlüksüre boyunca üzerimde denediginiz zihinsel, duygusal ve davranişmanipülasyonu için, yogun olarak gönderdiginiz radyasyonsaldirilarıyla ilgili tüm delilleri rica ediyorum.Bana Konu Giriş Formu gönderebilirsiniz. Bunun için gerekli bilgiyeihtiyaciniz varsa lütfen sorularinizi bir mektupla gönderin.Ayrıca bilgisayar hard ve soft diskleri, internet, web, kaset, CDgibi bilgisayar dosyalarının elektronik kayıtlarını, görüntü ve sestanıma sistemlerini, bunların yanısıra diğer kaydedilmiş ve / ya daoluşturulmuş verileri, mesela, otomatik veri işleme konusundaolabilecek “ Görüntü İşleme Sistemi Belgesi ” nde bulunan verileride rica ediyorum.1998 kanunu verilerin elden verilebileceğini söylüyor. Lütfen bunucevabımnızda göz önüne alın.İstediğim verilerin sadece sizde ya da bağlı olduğunuz oluşumdaolması gerekmez. Sizin ya da o oluşumun bu kayıtların içeriğini veverilerin nasıl kullanıldığını kontrol etmeniz yeterli. Bu yüzdenüçüncü bir grubun elindeki verilerin de kanuna göre istenme hakkıvar. Eğer istediğim veriler bu kanunun izin verdiği verilerseonların bilgisayar çıktılarını bana vermek zorundasınız.Kanun size, istediğimi yerine getirmeniz için 40 gün süre tanıyor.Kanuni olarak bu mektubu cevaplamaya ve aradığım bilgileri vermeyemecbursunuz.Bu mektubu aldıktan sonra elinizdeki verilerde silinti yapar ya dabozarsanız bu sizi, bana silinmiş ve bozulmuş verilerin detaylarınıbulmak zahmetinden kurtarmaz. Aksine bu hareket, elinizdeki verileribana vermemek amacıyla yapılırsa, bu suç teşkil edecektir.SaygılarımlaGeorge Ferguhar, Project Freedom.Project Freedom yukarıdaki mektuplara cevap bekliyor.AİLEME POLİS TACİZİ VE PSİKOTRONİC ATAKLAR YAPILIYOR9 Mayıs 1998 Avustralya, Perth’de yaşayan kardeşim Alex’e o günekadar tuttugum günlügün bir kopyasini gönderdim. O anda, hapistençiktigimdan beri polis gözetiminde/takibinde oldugumu bilen tek kişioydu. Son yaşadiklarimi ve polis hiyerarşisi tarafindan UzaktanBeyin Kontrolü deneyinde kullanildigimi bilmesini istedim. Ona birkopya göndermemin nedeni hem benim durumumu detayıyla anlaması, hemde beni belki öldürülmekten koruması ihtimali idi.13 Nisan gecesinden itibaren kesinlikle inanıyordum ki, beni her anöldürmeleri ihtimali yüksekti.Kardeşim günlügümü alir almaz ani bir şekilde benim yillardiryaşadigim işkenceyle karşilaşmiş. Şu anda sürekli polis takibinde vesik sik tepesinde dolaşan polis helikopteriyle gözdagi verilmekte.Şu anda kendisi sürekli olarak Beyin Kontrolü Polisi’nin belirlipsikolojik saldırılarılarına maruz kalmakta, bu değişken psikolojikdurumlara alışmasının ise son derece zor olduğunu söylüyor. MCP ninkardeşimi hedef almasinin nedenini biliyorum, çünkü polishiyerarşisinin geçmişte bana verdigi korkutma ve tacizlerle ilgilipek çok olayin direkt tanigi. Kesinlikle inaniyorum ki, bana geçenyil yaptiklari gibi, onu da bir uçuruma itmeye çalişiyorlar.Amaçları, eğer başarabilirlerse, polis hiyerarşisinin benikorkutmasını ve bana yaptıklarını ispatlayacak bir kişinin eksilmesi.Son zamanlarda ailemin diğer üyeleri de “ yabancı insanlar ”tarafından sürekli takip edilip gözetlendiklerinden şikayetediyorlar, fakat benim ve kardeşimin sürekli pols gözetimindeolduğumuzu bilmiyorlar. Polis Hiyerarşisi, ailemi sürekli tacizederek bana korku salmaya ( en büyük silahları ) çalışıyorlar fakatbunlar benim, onları ifşa etmekteki kararlılığımı daha da arttırıyor.İSTİHBARAT AJANLARININ YAPTIĞI UZAKTAN BEYİN KONTROLU İLE İLGİLİARAŞTIRMALARIMMCP den telepatik olarak mesajlar almaya başladiktan iki ay sonra,Ingiltere’ye yerleşip araştirmaya başlamam gerektigine karar verdim.21 Haziran 1998’de Londra’ya gelip Glastonbury’de yerleştim ve ogünden beri de zamanimin çogunu geçmişte yaşadiklarimla ilgiliolabilecek her şeyi gözden geçirerek harcamaktayım.Özellikle deSeçkin Dünya Hükümeti’nin Yeni Dünya Düzeni konusundaki planlarıüzerine yapılan araştırmalarla ilgili bilgileri analiz ettim. AyrıcaGizli Polis İstihbarat Birimlerini, onların Uzaktan Beyin KontroluSilahlarını, toplumun davranışlarını kontrol etmek ve katliamlaramacıyla insanları ve toplumu manipüle etmek için nasılkullandıklarını araştırdım.İnsanların kendilerini bu silahların saldırılarından nasılkoruyabileceklerini araştırıp bulmak niyetindeydim. Yakın zamanda,değişik araştırmacıların bulgularını rapor halinde yayınlamayıdüşünüyorum.İngiltere’ye geldikten sonra polis takibi büyük ölçüde azaldı.Helikopter takibi seyrekleşti ama hala devam ediyor. Eviminbahçesinin üzerinde dolaşan “ siyah ” helikopterin birkaçfotoğrafını çektim ( fotoğraf ilişikte ). Şu an birlikte oldugum kızarkadaşım da yalnız yürürken helikopter tarafından taciz edilmiş.Cesur Yeni Dünya’mızda bu insanlar ne kadar “ cesurlar ”!Beyin Kontrolu Polisi’nin beni direkt olarak yönetmesi İngiltere’yegeldiğimden bu yana biraz azaldı fakat hala arasıra programlıfrekanslar halinde psikotronik saldırılara maruz kalıyorum. Bufrekanslardan birini “ enkötü güç ” diye adlandırdım.Bu, anidenbütün beynimi ve vücudumu sarıp son derece rahatsız edici bir duyguveren, çok negatif ve hain bir enerji. Bu normalde, dışarıdaarkadaşlarımla eğlenirken, en iyi zamanımda oluyor. Tecrübelerimdençıkardığım sonuca göre de MCP nin saldırmak için seçtiği en iyizaman. Bu olur olmaz hemen anlıyorum ki MCP nin saldırılarına maruzkalıyorum. Bu durumda sakin kalıp bir yerde duruyorum,hissettiklerime reaksiyon göstermiyorum, sonra geçiyor.Telefonumun sürekli olarak dinlendiğinden şüphem yok. Arkadaşlarımya da ailemle yaptığım konuşmalar Yeni Dünya Düzeni, Beyin KontrolPolisi, “ Siyah ” helikopterler, v.s. ile ilgili konulara dönmeyebaşlayinca, hatlarda sürekli cizirtilar başliyor, bazen de tamamenkesiliyor. Bu da polisin bana gözdagi vermek için yaptigi işeyaramaz çabalardan biri. Ayrica bana gelen mektupların da çoğukayboluyor. Bunun da bir tesadüf olmadığına inanıyorum.Aynı dertten muzdarip olanlar birbirini bulur misali, şu anda YeniDünya Düzeni programını araştıranlardan bir sürü arkadaş edindim.Onların da telefonları dinleniyor ve uzaktan mikrodalga frekansataklarına maruz kalıyorlarmış. Yaptıkları çalışmalardan ötürübirkaç tanesi direkt olarak ölümle tehdit edilmiş.ABD ULUSAL GÜVENLİK BİRİMLERİYLE KARŞILAŞMABEYİN KONTROL ( M.C.P. ) POLİSİNİN “ KÖTÜLERİ ”Şu anda mümkün oldugunca eskiye dönüp ilk olarak nasil MCP nindeneyi oldugumu anlamaya çalişiyorum. Sanirim 15 yil kadar önceuzaktan kaydedildim ve üzerimde deneylere başlandi. Avustralya’dayaşarken 1984 yılında çok geniş bir seyahate çıkmıştım. AliceSprings’de Ayers Rock’u ziyaret ettim. Burası çölde oldukça antik vegüçlü ( ! ) bir yer.Ayers Rock’un yakınlarında ABD Ulusal Güvenlik Birimleri’nceyönetilen Avustralya’nın Uzaktan Beyin Kontrolu merkezi var, adı “Pine Gap ” . Fakat ben o zaman ( herkes gibi ) çok saf bir şekildeburanin sadece bir uydu iletişim merkezi oldugunu saniyordum. Merakederek, saf saf diş kapiya yaklaştim ve etrafa bir göz atmak içiniçeri girip giremeyeceğimi sordum. Güvenlik görevlisi “ böyle birsoruyu sormaya nasıl cesaret edersin? ” der gibi kaşlarini çatarakbana baktı. Cevap tabi ki HAYIR idi. Ben de yoluma devam ettim.Şimdiki bilgilerim işiginda şu anda inaniyorum ki, çok yüksek birihtimalle ben o anda kapıda iken uzaktan nöro-monitor yoluyla kaydageçirildim. Son derece ilerlemiş Uzaktan Beyin Kontrolu bilgisayarteknolojilerine bir kere kitlenince de artik ömür boyu onlarin “network ” lerindeyim, bu da bir ömür boyu Uzaktan Beyin Kontrolukobayı olmamı sağlamlaştırıyordu.O zamandan beri kayıtlara geçen bir gerçek; “ Pine Gap” in önündeprotesto gösterisi yapan barış faaliyetçileri mikrodalgaradyosyonlar nedeniyle yanıklar, kan kanseri ve çok hızlı ilerleyenkanser gibi değişik belirtilerle karşılaştılar.Garip ama MCP’ye “ minnettar ” olmam gereken bazı şeyler var. Bunlargibi çok zeki(!) insanların, beni Uzaktan Beyin Kontrolu deneyindekullandıkları bilgisini telepatik olarak bana sürekli göndermeklegösterdikleri küstahlıkları tersine benim için son derece verimlioldu.Eğer bunu yapmamış olsalardı, böyle bir teknolojinin varlığından hiçhaberim olmayacaktı. Takip edildiğimi, polis ya da “ siyah ”helikopter tarafından taciz edildiğimi farkettiğim her anı hayatımboyunca korku içinde geçirecektim. Her an zihinsel ve duygusalolarak tamamen kontrol edilebilen bir “ robot ” halinedönüştürülebileceğim gerçeğinin, ki, bunu geçmişte yaptılar, aslafarkında olmayacaktım.Yıllar boyu sürekli olarak korkutularak yaşadigim travmatiktecrübelerden, fiziksel ve psikolojik olarak kötü davranılmasından,sonra da telepatik olarak polis hiyerarşisinin Uzaktan BeyinKontrolu deneyinde kullanıldığımı bana söylemelerinden sonra halabugünkü kadar güçlü olamazdım.Beyin Kontrolu Polisi, en büyük silahı olan bende korku yaratmaamacının tam tersine bir sonuca ulaştı.Şu anda hayatim boyunca oldugumdan daha güçlü ve daha hürüm.Saygılarımla, barış ve sevgiye doğru, George FarquharŞunu da kaydedeyim: 43 yaşindayim, çok zinde ve saglikliyim ve çokuzun seneler yaşamak niyetindeyim.Kaybolmak, ölümcül bir kaza geçirmek, intihar etmek ya da migrodalgaradyasyonun neden olduğu hızlı ilerleyen bir kansere filanyakalanmak gibi bir niyetim hiç yok.En Son Kişisel Rapor ( 17 Eylül 1999 )Sonunda Yine Polis Takibinde6 aydan beri polis tarafından gizlice takip altında değildim.Tabii “biz seni gözetliyoruz senin de bunu bilmeni istiyoruz ” türünden,daha önce yaptıkları şekilde, belirgin bir takip değildi.17 Eylül Cuma günü, gece saat 10 civarında bir arkadaşımla dışarıçıktım. Gittiğimiz yer, sigara-içki içilmeyen, son derece rahat,dostça bir aile ortamıydı.20 dk. Sonra 6 tane gizli polis farkettim. Sudan çıkmış balıkgibidirler, çoğu ya çok sinirli ve huzursuz, ya da çok kurumlu vekurnazdır.Artık “ takipte ” olduğumu anlayacak kadar tecrübem olmuştu ve ogece boyunca sürekli takip edildigim çok kesindi.Saat 12’de eve gitmek üzere oradan ayrıldık. Binadan çıkarken anideniki polis belirdi, biri önümüzde, biri arkamızda, başka kimse yokçevrede. Bu bir tesadüf müydü? Sanmıyorum.Arkadaşimin evine dogru yürüdük. Eve gelmeden önce bana dik dikbakan iki sivil polisin önünden geçtik. Tam önlerindengeçerken,direkt olarak “ biliyorum biliyorum ” dedim. Bununla demekistedim ki, kim olduklarını, oyunlarını, biliyorum, beni artıkkorkutamayacaklar ve onları ifşa etmeme engel olamayacaklar.Yol kenarında biraz durduk. Birkaç dakika sonra, üzerinde iki mavilambası olan ön ve yan pencereleri karatılmış, yazısız beyaz birpolis kamyoneti 30 m. İlerde durdu. Ön koltukta oyuran sivil polisbana dikkatlice bakıyordu. Beş dakika kadar kaldilar, sonra gittiler.18 EylülÖğlen 4.30 da dönüşüm deposuna gittim. Arabadan inmemiştim kibirinin dikkatle bana baktığını farkettim. Ben işimi yaparken 10 dk.Boyunca beni izledi. Sonra gri bir kamyonete binip uzaklaşti.Birkaç dakika sonra, şehir merkezindeki şirkete gittim. Burasidepodan iki mil uzakta çok sakin bir yerde.Saat 4.50 de şirketinbulundugu sokaktan aşagiya inerken ayni adamin ayni kamyonetle yolunkenarina parketmiş olarak gördüm.O anda gerçekten kafam atmıştı!Kamyonetin yanından geçerken adam tekrar baktı. Arabamı durdurdum. Oarada kamyonet yavaşça ana yola doğru hareket etti. Hemen sürücücamına koşup resmini çekmek istedim ama fotoğraf makinem sıkıştı. Oanda yüzünde panik ifadesi vardı, fotoğrafının çekilmesini önlemekiçin yüzünü koluyla sakladı.Gitmek için arabayı çalıştırdı. Durması için yan cama ve kamyonetinyan tarafına vurdum. Durmadı.Ana yolda giderken, arkasından koşupdönemeçte yakalamak istedim ama çok hızlıydı ve kayboldu. Hemenarabama bindim, etrafı aramaya başladım fakat boşuna! Adam uzunboylu ve zayıf, siyah saçlı, soluk benizli, 45 yaşlarında idi.Kamyonetin plakası E57 MTC idi.--------------15/19Ayrıca ( onlara ) yakın zamanda her UK MP’ye ve tüm dünyada 500kuruluşa birer rapor gönderdiğimi ve madalyonun öbür yüzünde olupbitenlerle ilgili gerçeği herkese anlatan bir web sitemin olduğunusöyledim. Yıllar boyu askeriye ve polisin takibi altında olduğumu,mikrodalga tekniği ile radyasyona maruz kaldığımı anlattım. Kimolduklarını ispatlamaları için kimliklerini isteyince vermeyireddettiler ve yürüyüp gittiler. Kendi hiyerarşilerinin onlarasöylemediği bazı özel gerçekleri de öğrenince çok şaşırmışlardı.Peşimde dolaşanlardan çogunun benim gerçekte kim oldugum hakkindahiçbir bilgisi olmadığını biliyorum. Kendilerini kontrol edenhiyerarşinin, onlara, benim bir suçlu olduğumu, toplum için tehliketeşkil ettiğim, v.s. gibi pek çok yalan uydurduğundan eminim.Halbuki ben sadece polise, askere ve yeni dünya düzeni için seçkinhükümet yetkililerinin programlarına karşıyım. Bunlar bizlerde birkorku ve ilgisizlik hali oluşturarak hepimizi tutsak alıp ancakstatükolarını koruyabilir ve yaşayabilirler.4 Mart 2000 deki Echelon Protestosundan hemen sonra eski biristihbarat görevlisinden gelen, planlanmış bir “ kaza ” ile ilgilimektup8 Nisan 2000George,Menwith Hill’ deki NSA ( Ulusal Güvenlik Birimi )’da yapılan songösteri ile ilgili bir bilgi seni ilgilendirebilir.Bu gösteri için bir tür “ kaza ” görev olarak verilmiş.Kazaninhedefi ya NSA ya da NSA’ dan birileri imiş. İnsanın kanını dondurantaraf, duyduğuma göre, bütün konuşmalarin kaydedildiği, eğer ben deseninle gösteriye gelseydim, “ bir taşla iki kuş vurarak ” fırsatıdeğerlendirecekleri idi.Başka bir değişle, hedef BİZDİK!Ayarlanması çok kolay bir araba “ kaza”” sı, kendi deyimleriyle,iki “ boşbogaz ” ın ağzını kapatacaktı, eğer işler umdukları gibigitseydi. Şimdilik bu kadar, kendine iyi bak, en iyi dileklerimle.15/19Temmuz 1997 den Haziran 1998’e kadar süren polis takibi, tacizi vedavranış düzenlemesi ( manüpilasyon ) deneyine yönelik Nöro-Elektromanyetik işkence ve saldirilarla ilgili bütün bilgileriistemek amacıyla M15 / M16 ve ABD Ulusal Güvenlik Birimlerinegönderilen mektupBaş ( şef ) MüdürlerM15/M16Londra24 Mayıs 2000Değerli Yöneticiler;1998 Veri Korunumu ( Koruması ) Kanununun 22. bölümüne göre, ABDUlusal Güvenlik Birimleri tarafından toplanmış benimle ilgilibilgileri içeren verilerin bütün detaylarını, kanunun verdiğihaklara göre, resmi olarak rica ediyorum.Genel bir araştirma istememe ragmen, özellikle şu konulardakikayitlarinizda yogunlaşmaniz gerekecek.Hollanda, Amsterdam’a geldiğim 9 Nisan’dan, 20 Haziran 1998’deayrılışına kadar geçen süre boyunca tutulan kayıtlar.Takip edildiğim süre boyunca çekilen bütün fotoğraf, video ve seskayıtları delillerini rica ediyorum. Bu delillerin hepsi kurumunuzve kardeşlik birimleriniz beni, - güya - “ öldürücü olmayan /sessiz ” diye sınıfflandırdığınız silahlarını kullanarakmigrodalga / ELF frekanslarıyla, benim normal olan zihinsel,duygusal ve davranış kalıplarımı bozup yeniden düzenlemek amacıylaradyasyona maruz bıraktığınız sürece elde edildi.Özellikle, 9 Nisan’ dan 13 Nisan 1998 akşamina kadar olan beş günlüksüre boyunca üzerimde denediginiz zihinsel, duygusal ve davranişmanipülasyonu için, yogun olarak gönderdiginiz radyasyonsaldirilarıyla ilgili tüm delilleri rica ediyorum.Bana Konu Giriş Formu gönderebilirsiniz. Bunun için gerekli bilgiyeihtiyaciniz varsa lütfen sorularinizi bir mektupla gönderin.Ayrıca bilgisayar hard ve soft diskleri, internet, web, kaset, CDgibi bilgisayar dosyalarının elektronik kayıtlarını, görüntü ve sestanıma sistemlerini, bunların yanısıra diğer kaydedilmiş ve / ya daoluşturulmuş verileri, mesela, otomatik veri işleme konusundaolabilecek “ Görüntü İşleme Sistemi Belgesi ” nde bulunan verileride rica ediyorum.1998 kanunu verilerin elden verilebileceğini söylüyor. Lütfen bunucevabınızda göz önüne alın.İstediğim verilerin sadece sizde ya da bağlı olduğunuz oluşumdaolması gerekmez. Sizin ya da o oluşumun bu kayıtların içeriğini veverilerin nasıl kullanıldığını kontrol etmeniz yeterli. Bu yüzdenüçüncü bir grubun elindeki verilerin de kanuna göre istenme hakkıvar. Eğer istediğim veriler bu kanunun izin verdiği verilerseonların bilgisayar çıktılarını bana vermek zorundasınız.Kanun size, istediğimi yerine getirmeniz için 40 gün süre tanıyor.Kanuni olarak bu mektubu cevaplamaya ve aradığım bilgileri vermeyemecbursunuz.verilerin detaylarını bulmak zahmetinden kurtarmaz. Aksine buhareket, elinizdeki verileri bana vermemek amacıyla yapılırsa, busuç teşkil edecektir.SaygılarımlaGeorge Ferguhar, Project Freedom.Baş MüdürlerABD Ulusal Güvenlik BirimiMenwith HillHarrogateNort Yorks H63 2RF24 Mayıs 2000Değerli Yöneticiler1998 Veri Korunumu Kanununun 22. bölümü uyarınca, ABD UlusalGüvenlik Birimi’nin elinde bulunan,benimle ilgili bilgilerdenkanunun izin verdiği bütün verileri resmi olarak rica ediyorum.Genel bir araştirma istememe ragmen, özellikle şu konulardakikayitlarinizda yogunlaşmaniz gerekecek.Hollanda, Amsterdam’a geldiğim 9 Nisan’dan, 20 Haziran 1998’deayrılışıma kadar geçen süre boyunca tutulan kayıtlar.Takip edildiğim süre boyunca çekilen bütün fotoğraf, video ve seskayıtları delillerini rica ediyorum. Bu delillerin hepsi kurumunuzve kardeşlik birimleriniz beni, - güya - “ öldürücü olmayan /sessiz ” diye sınıfflandırdığınız silahlarınızı kullanarakmigrodalga / ELF frekanslarıyla, benim normal olan zihinsel,duygusal ve davranış kalıplarımı bozup yeniden düzenlemek amacıylaradyasyona maruz bıraktığınız sürece elde edildi.Özellikle, 9 Nisan’ dan 13 Nisan 1998 akşamina kadar olan beş günlüksüre boyunca üzerimde denediginiz zihinsel, duygusal ve davranişmanipülasyonu için, yogun olarak gönderdiginiz radyasyonsaldirilarıyla ilgili tüm delilleri rica ediyorum.Bana Konu Giriş Formu gönderebilirsiniz. Bunun için gerekli bilgiyeihtiyaciniz varsa lütfen sorularinizi bir mektupla gönderin.Ayrıca bilgisayar hard ve soft diskleri, internet, web, kaset, CDgibi bilgisayar dosyalarının elektronik kayıtlarını, görüntü ve sestanıma sistemlerini, bunların yanısıra diğer kaydedilmiş ve / ya daoluşturulmuş verileri, mesela, otomatik veri işleme konusundaolabilecek “ Görüntü İşleme Sistemi Belgesi ” nde bulunan verileride rica ediyorum.1998 kanunu verilerin elden verilebileceğini söylüyor. Lütfen bunucevabımnızda göz önüne alın.İstediğim verilerin sadece sizde ya da bağlı olduğunuz oluşumdaolması gerekmez. Sizin ya da o oluşumun bu kayıtların içeriğini veverilerin nasıl kullanıldığını kontrol etmeniz yeterli. Bu yüzdenüçüncü bir grubun elindeki verilerin de kanuna göre istenme hakkıvar. Eğer istediğim veriler bu kanunun izin verdiği verilerseonların bilgisayar çıktılarını bana vermek zorundasınız.Kanun size, istediğimi yerine getirmeniz için 40 gün süre tanıyor.Kanuni olarak bu mektubu cevaplamaya ve aradığım bilgileri vermeyemecbursunuz.Bu mektubu aldıktan sonra elinizdeki verilerde silinti yapar ya dabozarsanız bu sizi, bana silinmiş ve bozulmuş verilerin detaylarınıbulmak zahmetinden kurtarmaz. Aksine bu hareket, elinizdeki verileribana vermemek amacıyla yapılırsa, bu suç teşkil edecektir.SaygılarımlaGeorge Ferguhar, Project Freedom.Project Freedom yukarıdaki mektuplara cevap bekliyor.Project FreedomGeorge Farguhar Tutuklandı25 Haziran 2000Glastonburg FestivalindeBu olayın tam olarak hikayesi, tutuklanışım sırasında polisinuyguladığı şiddetin doktor raporundaki detayları ve zihinsel sağlıkdurumumla ilgili psikiyatri raporları yakın zamanda bu sayfadaverilecek.Bu hikaye ayrıca “ küçük çocuklara uyuşturucu satarak ” “ işleriniyapan ” Güvenlik Servislerine, ayrıca bu potansiyel çocukkatilleriyle direkt olarak işbirligi yapan Yeovil MetropolitanPolis Hiyerarşisine karşi kanuni işlemleri de içerecektir.Daha fazla bilgi için bu sayfayı hemen ziyaret edin!YAŞASIN DOĞRULUK VE ÖZGÜRLÜK!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder