ZİHİN KONTROL GRUP

ZİHİN KONTROL GRUP

4 Ocak 2010 Pazartesi

MCULTURA;

Tarih 1870’de Hitzig ve Fritshc adlarındaki iki Alman araştırıcı,


deneklerin beyinini elektrikle uyararak beynin bazı kısımlarının motor

işlevlerinin merkezi olduğunu gösterdi. Dört yıl içinde Amerikalı Dr. Robert

Bartholow, aynı olayın insanlar içinde olduğunu gösterdi. Beynin elektriksel

uyarımlarıyla ilgili bir başka erken araştırma, 1930’larda ESB üzerinde

yoğunlaşan, Walter Rodolph Hess ‘ten geldi.





1940 ve 1950’li yıllar boyunca, McGill Üniversitesi’nde

görevli nöroloji operatörü Wilder Penfield ameliyat olan hastalar üzerinde

elektriksel beyin uyarımını test etti. 1945 yılından itibaren Tulane

Üniversitesi Psikiyatri ve Noroloji Bölümünde elektrokodların hastaların beynine

yerleştirilmesi üzerinde deneyler yapıldı.





Beyin uyarımları üzerinde çalışan diğer araştırmacılar, New

Orleans Tulane Üniversitesi Tıp okulunda Robert G. Hall ve ortağı Dr. Russel

Monroe idi. 1950’lerde araştırmalarına başlayan; CIA, ordu ve daha bir dizi mali

kaynaktan mali yardım alan bu kişiler deneklerin beyinlerine elektrot

yerleştirerek korku, rahatlık, cinsel arzu gibi çeşitli duyusal ve zihinsel

durumu başlatıp durdurabileceklerini; yapay halisilasyonlara başvurarak hafızayı

ve hakeketleri kontrol altına alabileceklerini gösterdiler.





1956 yılında Noden-Ketay’de elektrik mühendisi olarak çalışan Curtis Shafer,

Chicago’daki Ulusal elektronik birimi Konferansında şu reçeteyi önerdi;



“Biyokontorlün nihai başarısı insanın kendisi olabilir. Kontrol edilen

kişilerin, bireyler gibi düşünmesine izin verilmeyebilir.”





ıstihbarat ajanları, boynun doğrudan ve ses dalgalarıyla

uyarılması çalışmalarıyla uzun süre ilgilendiler. CIA Ekim 1960 “MULTURA” alt

projesi 94 raporunda ise deneklerde beyin kontrolünün olduğunu not olarak geçti.





Madrid’te tıp eğitimi almış ıspanyol Dr. Jose Madule Rodrigez

Delgado, ilk CIA zihin kontrolü araştırmalarında bulunmuş kişilerdendir. Delgado

20 yıldan fazla kalacağı Amerika’da Yale üniversitesinde çalışmak üzere geldi.

CIA fonlarıyla yönlendirilen Donanma ıstihbarat ofisi bir dizi ajans tarafından

destekleniyordu. 1967 tarihli “ınsan beyin işlevlerine Müdahalesi ” başlıklı

raporunda;



“….zihnin psikolojik temellerini etkilemeyi başardım” diye not düşüyordu.





Bu beyin aşılama buluşları, Delgadonun ilk deneyimsiz

yıllarının ürünüydü. Sonraki teknolojik gelişmeler 1975 yılında yayımlanan

Two-way Transdermal Communication whit the Brain adlı yazıda kaydediliyordu. Bu

dönemde Delgado beyin araştırmalarını bilgisayarlara uyarlamayı başardı.

Sonucunda “ Transdermal alıcılarının en ilginç yönü, beyin fonksiyonlarının eş

zamanlı kayıt altına alınması ve uyarılmasıdır. Bu sayede talebe dayalı

bildirimler bilgisayara uyarlanabiliyor. “ demekte idi.





Gerçek zihin kontrolünü gizlemenin yolu, bu tartışmaları çürütmek

için sahte bilimsel mücadele alanları oluşturmaktı. Görevi, kült istismarının ve

zihin kontrolünün hayal olduğunu ispat etmek olan psikiyatri gruplarından en

önemlisi Yanlış Hafıza Sendromu Kurumu oldu. Bu kurul MKULTURA ve CIA

programlarında yer alan birçok çalışmayı ört bas etmeye çabalasa da deyatları

bir çok olayda açığa çıkması engellenemedi (konu ile ilgili yüzlerce bilgi,

yaşanmış olaylar ve gizli raporlar sunabilirim ama maksadım bu değil).





***



Psikolojik savaş taktiklerinin son sürat devam ettiği dünyada

aklıma bazı sorularda gelmiyor değil. Acaba Türk devlet adamları bu tür

psikolojik dezenformasyon saldırılarılarına karşı ne kadar muhafaza altındalar?



Murat ÇAVGA