ZİHİN KONTROL GRUP

ZİHİN KONTROL GRUP

10 Kasım 2011 Perşembe

Zihin kontrolune karsi nöro-savunma stratejisi

Zihin kontrolü projesine karşı davranış modeli saptama !
Değerli üyeler;
Sizlere bir süre önce bir zihin kontrolü projesinin işleyiş tekniği
ve sistematiğine ilişkin bazı detaylardan bahsetmiştik. (bkz. FILES
menüsü altında Mind Control dosyası)
Ancak, bir zihin kontrolü projesine dahil edilen bir kişinin neler
yapabileceğine, nasıl tepki verebileceğine, kısacası bu projenin
amacı "istihbarat toplama" ise "istihbarata nasıl karşı koyacağına"
ilişkin tespitlerimizi sonraya bırakmıştık.
Daha öncede bahsettiğimiz gibi "istihbarat toplama" diplomasi
sanatını da içine alan karmaşık bir sistemler bütünüdür. Dolayısiyle
her ülkenin gerek sınırları içerisinde gerekde sınırları dışında
istihbarat ağları (Agent Network)bulunmakta ve bu kadrolar her türlü
teknolojik ekipmanı kullanarak tüm ham verileri analiz edebilecek
bir istihbarat dairesinden geçirmektedirler. Bununla ilgili bilgiyi
Intro'muzda bulunan "İstihbarat Döngüsü" şemasında da net olarak
görebilirsiniz.
İstihbarat toplama da aslolan şudur.
Öncelikle gerek HUMINT gerekse diğer kaynaklardan (OSINT,IMINT vs..)
istihbarat elde edilir. (bkz. FILES menüsü İstihbari Teşekküller ve
Terimler dosyası)
• Tüm veriler güvenilir kaynaklara teyid ettirilir.
• Gelen datalar işlenmemiş ham veridir.
• Ham veri istihbarat analizcileri tarafından işlenir. Veri
analiz edilerek ürün (product) elde edilmeye çalışılır.
• Gelen veriler ışığında gerekli tedbir faaliyetleri yada
istihbaratı alınan konu hakkında ilgili kısımlar (örn: terör ile
ilgili anti-terör, terörle mücadele birimleri, organize bir suç ise
organize suçlar masası vb...) bilgilendirilir. Bunun yanında
devletin çeşitli ilgili birimleri de bu bilgilendirmeye dahil
edilir. Tüm ülkelerde istihbaratı, istihbaratı yapan kuruluş ile
yürütmeyi yapan (iktidar) arasında koordinasyon birimi bulunur.
İstihbarat birimi bilgiyi verir ancak insiyatif istihbarat
kuruluşunda olmakla beraber hassas durumlarda yürütme de karara etki
edebilir. (Milli Güvenlik yada daha hassas bir olası durum...)
Yukarıda bahsettiklerimizin projeksiyonunda, kullanılan
teknolojinin "gizli ve devlet sırrı kapsamında" olduğunu önceki
yazımızda aktarmıştık.
Şimdi bu şekilde bir takip faaliyetine uğrayan bir kişinin neler
yapabileceğine ilişkin tespitlerimizi sıralayalım.
Birinci kural zihin kontrolü yapılan kişi hakkında mutlak ve mutlak
surette bilgi derlenmek istenmektedir. İzlenen kişiye karşı kontrolü
yapan grup tarafından sistematik olarak bir kalabalık psikolojisi
oluşturularak zihnen ve bedenen yıkılması hedeflenmekte, bu şekilde
istihbarat toplama çalışması yapan grup tarafından istenilen her
şeyin yaptırılabileceği öngörülmektedir.
Kısacası izlenen şahıs 7*24 olarak göz hapsinde tutularak grubun
bilgisi olmadan hiç bir şey yapamayacağı psikolojik yöntemler
kullanılarak dikte ettirilir. (Sizin hassas olduğunuz durumlar-
mizansenler yaratılır) Fakat bir gerçeği asla unutmamak gerekirki
eğer zihin kontrolü yapılan şahsın gizli bir illegal teması yada bir
açığı var ise bu kontrolün sonucu mutlaka başarılı olacaktır. O
nedenle kontr-takibe uğrayan şahsın bir açığı olmaması yani vicdani
sorumluluğu olmaması gerekir. Aksi takdirde grup kesinlikle bu
bilgiye ulaşacak ve şahsa istediğini yaptırabilecek psikolojik
üstünlüğe sahip olabilecektir. Örneğin, yabancı bir servise çalışan
bir kişinin "angajmana" (taraf değiştirme yada double kullanım)
uğramaya zorlanarak kontr-takibi yapan gruba da "double" olarak
hizmet etmeye zorlanması gibi...
Diğer bir gerçekte takibi yapılan şahsın mutlak surette net bir
duruşu olması ve bu duruşundan hiç bir surette ayrılmaması gerekir.
Çünkü hiç bir LEGAL kuruluş istihbaratı yapılan şahıs yada şahıslar
hakkında gizli harp yöntemi olan psiko-sorgu tekniklerini uygulamaz.
Tüm legal kuruluşlar izledikleri şahıs hakkında suç unsuru "maddi
delil" (daha da açarsak parasal yada ideolojik bağlantı vs...)
tespit etmeden psikolojik yöntemleri kullanarak bilgi alma yetkisine
sahip değillerdir. Ancak görünürde demokratik olan bazı muz
cumhuriyetlerinde legal kuruluşlar organik bağ delili vermeden de
bir takım milliyetçi unsurları kullandıklarını, konu ortaya
çıkınca "haberimiz yoktu...bilgimiz yoktu" gibi mazeretler ardına
sığındıklarını yazılı ve görsel medyadan izledik, izliyoruz.
Devam edelim....
Öncelikle izlenecek şahsın yada grubun maddi bir delil olan illegal
bağlantısını tespit eder ve eğer izlenmesi gerekiyorsa izlerler.
Unutmayalımki, hukuğun bir numaralı kuralı "herkes suçlu olduğu
kanıtlanana kadar suçsuzdur." ilkesi demokratik yönetime sahip tüm
ülkeler tarafından temel kural olarak alınmıştır.
Grup şahsın psikolojik yapısını netleştirmiş olduğundan normal
davranışına uymayan her türlü görsel hareketini "yapmacık"
bulacaktır.
Kontr-takibi yapan grup şahıs hakkında bilgi toplamak için her türlü
yolu deneyecektir. Ellerinde ki ekipman ile vücudunuzdaki her hangi
bir bölgeye yönelik "algılama yaptıracak şekilde" dokunmalar yapacak
sizin o an düşündüğünüz konu hakkında "evet ... ne düşünüğünü
biliyorum..." tezini uygulayacaklardır. Aslında sizin hakkında bilgi
alabilmek amaciyle "tesadüfleri" kullanacak böylece "senkron"
nedeniyle sizin şu anda aklımdan geçenleri dinliyor ve görüyorlar
neticesine varmanızı istemektedirler. Ancak dünyada hiç bir
teknoloji "on line" yani o anda ne düşünebileceğinizi yada neyi
hayal edebileceğinizi ölçemez, göremez, dinleyemez. Ancak grup bunun
psikolojik algoritmasını çok iyi uygulayabildiklerinden
ancak "tesadüfler" kanalı ile sizi kitlemeye çalışırlar. Zira hiç
bir teknoloji sizin düşüncelerinizi on-line olarak kontrol edemez
ancak düşüncelerinizi yani aklınızdan geçirdiğinizi işitsel korteksi
atlayarak sesli düşüncelere çevirebilir. Bu durumda sizin karşı
durabileceğiniz tek duruş, size karşı uyguladıkları bu "tesadüfleri
kullanma" metodunu gruba karşı uygulamak yani bir anlamda size
doğrulttukları silahı karşı tarafa yöneltmektir.
Unutmayın istihbarat teknolojileri kişiler üzerinde net bir kontrol
kurabilmek amaciyle psikolojik bir çok metodu kullanabilir. Yani
kontr-takibe uğrayan kişi/ler hakkında delil toplama amaciyle bu
takibi devam ettirir, bu amaçla televizyon-radyo gibi materyalleri
de kullanırlar.



• Size verdikleri algılamalar ile konu yada konulara ilişkin
tepkinizi ölçmeye çalışır.
• Nötr kaldığınızda sizi tabiri caizse "gaz vererek" teşvik
ederek yönlendirmeye çalışırlar.
• Tatlı dil ile amaca ulaşamayınca sizi aşağılamaya, argo
tabiri ile ezmeye çalışırlar.
• Fakat hep bir şekilde "sana öyle geliyor" tezini çok iyi
şekilde uygulayarak psikolojik üstünlüğün kendilerinde olduğunu
şahsa kabul ettirirler. Bu "gözdağı"dır.
• İstedikleri olmadığında bir çok kılığa girer, yani
istedikleri konuya sarabilirler. Bu anlamda çok iyi birer
aktördürler. Yani bir açık verdiğinizde (gelen algılamaya) üzerinize
gelirler, sizi korkutmaya çalışır istedikleri olmadığında argo
tabiri ile "abisinin...şaka yaptık" gibi numaralara girmekten
çekinmezler. Sizin net bir duruşunuz olsa bile onların yoktur. Bilgi
alabilme aşkına istedikleri kişi yada kurum olabilirler. Ama bu
uygulamada asıl rol televizyon ve radyo gibi kanallardadır. Sizden
bilgi alma amaciyle televizyon-radyo gibi materyalleri rahatlıkla
kullanırlar.
Bütün bunlar sizin algılamalarınızı kullanarak sizden tabiri
caizse "delil almak" amacını taşıdığından sizin de yapabileceğiniz
tek şey onların algılamalarını bozmaktır.
• Yani öncelikle tez-anti tezler üretmeleri, size gönderilen
algılama ile tezi yada anti-tezi öne çıkartmaktır.
• Aklınızdan istediğiniz kadar görsel işitsel imge
gönderebilirsiniz. İstediğiniz gibi sahte delil yada gerçek delil
kavramına sarabilirsiniz. (Hangisinin gerçek hangisinin sahte bilgi
olduğunu ayıramazlar)
• Grup sizin işitsel kanalınızdayken sanki onların dışında da
başka bir grup varmış (sizden taraf) ve siz bu grup ile
irtibattaymışsınız gibi algılama gönderebilirsiniz. (Nasıl olsa
onlar bunu delillendiremezler)
• Savunma sistemleriniz (hareketleriniz, düşünceleriniz) yani
psiko-durumunuz net olmalı. Kendi kendinize doğru yargılara
varabilmeniz için oto-kontrolünüz iyi olmalıdır.
Unutmayın, günümüzde psiko-sorgu ve mülakat teknikleri son derece
gelişmiştir ve tüm gelişmiş ülkeler "psikolojik savaş"
materyallerini çok iyi derecede kullanılabilir duruma
getirmişlerdir. Tüm bunlar birkitleyi yada zümreyi sürekli duruma
göre iyi, duruma göre kötü propaganda etkisinde bırakarak sürekli
kontrol etmeyi amaçlar. Burada Sn. Serdar ANT'ın ekteki yazısının
4.maddesinde belirttiklerine de dikkat çekmek istiyoruz.
Psikolojik harp, bir çeşit gayi nizami harp'tir. Sadece kullanılan
yöntemler silah olarak adından da anlaşılacağı gibi psikoloji
bilimini kullanarak insan/lar üzerinde baskı-etki kurma
mantalitesine dayanır. Yukarıda bahsettiklerimizin "ütopik"
yada "alacakaranlık kuşağı" kıvamında olduğunun farkındayız. Ancak,
analitik düşünce sistemi gelişmiş her insan, kendi vücudunun yada
kapasitesinin ne olduğunu anlayabilecek, dışarıdan gelen algılamalar
ile kendi organizmasının tepkilerini ayrıştırabilecek temel tıbbi
bilgiye sahiptir. Yani her hassas organizma kendisine karşı
yürütülen bir çalışmayı çok net bir şekilde anlayabilir buna göre
karşı nöro-atak davranış modeli geliştirebilir.
Sorguda nöro-davranış atak modelinin kullanılması tüm istihbarat
kuruluşlarında "sorgu uzmanları" tarafından yıllardan beri
uygulanmakta, böylece sorgulanan şahsın "kırılma nokta"larının
tespit edilmesini teşhis ve tespit ederek, şahıs ve bildikleri
hakkında net ve doğru bilgiler elde edilmektedir.
Kontr-takipteki şahıs/ların göz temasından bilgi alınmaya
çalışılması da bunlardan biridir. Kullanılan teknoloji sizin
evinizde televizyon seyrederken yada dışarıda kamuya açık bir yerde
hangi obje-canlı ile göz temasınız kurduğunu ve vücudunuzdaki
kimyasal reaksiyonları ölçerek obje-canlı aranızdaki ilişkiyi
delillendirmeye çalışırlar. Bir örnek vermek gerekirse, caddede
yürürken gruba dahil bir kişinin size yönelik bir tehdit algılaması
(örneğin silah gösterme veya buna benzer) yönelttiğinde
vücudunuzdaki kimyasal reaksiyondan (nabzınızın birden bire
hızlanması yada ani terleme gibi) bu tepkinizi ölçmeye çalışırlar.
Bu sık kullanılan bir yöntemdir. Kişinin nelerden korktuğunu yada
nelere tepki verdiğinin belirlenmesi için bu tip bir çok mizansen
kullanılabilir. Yapacağınız şeylerden biri oynadıkları oyuna katkıda
bulunup onların algılamasını bozmaktır. Onlar "cin olmdan adam
çarpma" oyununu çok iyi oynarlar. Bırakın oyunu istedikleri kontrol
ettiklerini sansınlar. Nasıl olsa işlerine gelmeyince tabiri
caizse "abisinin" ayaklarına yatacaklardır. Evinizde televizyon
seyrederken de kanalları kullanarak kendilerince algılamalar
gönderebilirler. Bu, bu yöntemin bir çok çeşidinden biridir.
Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgileri yine zaman içerisinde
sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz, tabiiki bize gelen bu metodun
daha farklı versiyonlarını irtibat devam ettiği müddetçe aktarmayı
düşünüyoruz. Tabi grup eğer "abisinin..." mazeretine sığınıp
irtibattan çıkmaz ise... Unutmayın eğer algılamalarınızı kapatamıyor
iseniz sizde onların yaptığı gibi onların "alıcıları" ile oynayın,
tesadüfleri kullanın, sahte deliller verin. Kafalarını iyice
karıştırın. Ne zamanki bu işlerin çocuk oyuncağı olmadığını anlayıp
sizinle direkt temasa geçerler (delikanlı edebiyatı yapmaya
bayılırlar :)), işte o zaman bize danışın biz size ne yapacağınızı
söyleriz. :)
Biz sizin yanınızdayız...Tebessümünüz hiç eksilmesin :)
Teknolojinin yarınlarımıza ışık tutması dileği ile;
Electro-Security & Digi-Security
Not :
Bu makale, bu projeyi yürüten tüm kanallara ve ilgili kuruluşlara
ithaf edilmiştir...