ZİHİN KONTROLÜ !!! "Günümüzde teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği bir gerçektir. Bu gelişim olumlu olabileceği gibi olumsuz yönler de içermektedir. Bu olumsuzluklardan biri artık cağımızda insanların zihinsel olarak kontrol altına alınabilmesidir. İste grubumuzun amacı bu iğrenç ve insanlık dışı olayları kamuoyuna duyurmaktır."
ZİHİN KONTROL GRUP
29 Aralık 2006 Cuma
Beyin kontrolü mümkün mü?
Beyin kontrolü mümkün mü?İnsan beyni kontrol altına alınabilir mi? İnsanlara iradelerinindışında bazı işler yaptırılabilir ve hatta cinayet işletilebilir mi?1996 yılında yayımlanan "Beyin Kontrolü ve Tanımlanamayan GizliHükümetler" adlı kitabında Daniel Brandt, bir insana hipnozla bircinayet işletilebileceğini iddia ediyor. Bazı uyuşturucu maddeler deinsanların beyinlerinin kontrol altına alınmasında kullanılabiliyor.LSD'nin bunlardan biri olduğu öne sürülüyor.Son yıllarda ABD'de yayımlanan araştırmalar, beyin kimyasıçalışmalarında LSD'nin son derece önemli bir yere sahip olduğunuortaya koyuyor.Doç.Dr. Ümit Sayın, Martin Lee ve Bruce Shlain'in "LSD'ninTarihçesi" ve Jay Stevens'ın "LSD ve Amerikan Rüyası" adlıkitaplarından yola çıkarak, bu maddenin beyin yıkama faaliyetlerindenasıl kullanıldığını 1998 yılında Artı Haber Dergisi'ne şöyleanlatmıştı: "1950–75 arasında CIA'de binlerce ajan sistematik olarakLSD testlerinden geçirildiği gibi, LSD'den yola çıkarak, pek çokyeni halüsinojen sentezlendi ve insanlar üzerinde zihin kontrolü,propaganda, beyin yıkama amacıyla kullanıldı. LSD'den daha etkilibir madde arayışı sonucunda ise Extacy sentezlendi."Doç. Dr. Ümit Sayın, dünyadaki pek çok istihbarat örgütünün LSD vebenzeri binlerce psikoaktif ilacı kullandığını da söylemişti.New York Times gazetesinin l6 Temmuz l977 sayısında şöyle bir haberyayınlandı:"ABD insanlığın esir edilebileceği görünmez silahlar geliştiriyor."l978 yılında Walter Boward adlı yazar, Operation Mind Control (BeyinKontrol Harekatı) adında yayınladığı kitabında şunlarıanlatıyordu: "Bu araştırmalar; hipnoz tekniği, narkotik–hipnoz,elektronik olarak beyinin uyarılması, ultrasonik, mikrodalgalar,alçak ses frekanslarıyla davranışların etkilenmesi ve davranışdeğişiklikleri terapisidir. CIA psikolojik silah stoklarını, psişiksilahların değişik tiplerini geliştirmeyi başararak artırmıştır.Şimdi bu kabiliyetleriyle yeni tip bir harbe girişmesi mümkündür. Buharp görünmez, muharebe sahası ise insan zihinleridir.21 Temmuz 2000 tarihli Sabah gazetesinde yer alan haber,çalışmaların nerelere geldiğini gösteriyor."John St. Clair Akwei, 1996 yılında Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi(NSA) aleyhine bir dava açtı. Akwei, NSA'nın kendisini sürekliolarak takip ettiğini ve davranışlarını kontrol ettiğini iddia etti.Akwei mahkemeye bu iddialarını destekleyecek yüzlerce sayfalıkdeliller sundu. Kaynak olarak birçok bilimsel ve akademik çalışmanıngösterildiği bu deliller, Project Freedom adlı internet sitesindeyayınlandı. İddiaya göre NSA, çok gelişmiş sistemleri aracılığıylaelektromanyetik alanları kullanarak istediği kişiyi dünyanın heryerinde takip edebiliyor, hatta elektrik dalgaları yollayarakkişinin düşünce ve davranışlarını kontrol edebiliyor.NSA'nın "sinyal istihbaratı" adı verilen bu sistemi, dünyadakielektrik taşıyan her şeyin çevresinde bir manyetik alan olduğu ve bualanların elektromanyetik dalgalar yaydığı teorisine dayanıyor.Geliştirilen dijital sistemlerle elektrik taşıyan bütün varlıklarınerede olursa olsun kontrol edebiliyor. Gönderilen sinyallersayesinde hedef kişi başkalarının duymadığı sesler duyabiliyor ya dagörüntüler görebiliyor. Bu yolla NSA istediği kişiye istediği şeyihiçbir kanıt bırakmadan yaptırabiliyor.Em. Kur. Albay Baha Kadıoğlu, Silahlı Kuvvetler Dergisi'ndeyayımlanan bir makalesinde bu silahlarla ilgili bakınız nelersöylemiş:"Türkiye l977'li yıllar içinde beyin kontrol yöntemlerinin harpşeklinde uygulandığı ve bunun korkunç kâbusunun yaşandığı bir ülkeolmuştur. Bu görünmez harpin gelecek yıllarda da devam edecektir.Yalnızca fiziki tedbirlerle önlenmesi mümkün görülmemektedir.Alınacak tedbirleri öğrenmek için en kısa zamanda parapsikolojikçalışmalara girmek mecburiyetindeyiz. "
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder